Mersin tarihindeki ilkleri ve önemli olayları düşündüğümde, ilk aklıma gelen 1946 yılında Halkevi Binası’nın Madam Butterfly Operası ile açılışıdır. Hemen arkasından, o zaman dünyadaki dört raylı sahneden birinin Mersin’de olduğu aklıma gelir.

Bunlar, henüz o günlerde bileMersin’in dünya ölçeğinde bir kültür kenti olduğunun işaretleridir.

Bu niteliği sosyal düzeyde doğrudan temsil eden bir başka gurur verici olgu ise şudur: Bundan 66 yıl önce,1950 yılında Mersin, Türkiye’nin ilk kadın Belediye Başkanını seçmiştir: Müfide İlhan.

Bu olay o günlerde yalnızca Türkiye gündeminde kalmıyor; Amerikalı bir gazeteci bunu bütün dünyaya haber olarak geçiyor;Müfide İlhan’a bir mektup yazarak o günlerde Amerika ve Avrupa’da bile sık rastlanmayan bu konuyla ilgili bilgi almak istiyor.

Müfide İlhan da,yine o günler için bile ilginç ve modern bir yanıt veriyor :“Şuna inanıyorum ki; dünyayı kadınlar idare ederse dünya daha yeşil ve mutlu olacaktır”.

İngiltere Kraliçesi Elizabethde Müfide İlhan’ı ülkesine davet ediyor. Türkiye’nin İlk Kadın Belediye Başkanı sıfatıyla Müfide İlhanİngiltere’ye gidiyor, Kraliçe ile görüşüyor ve orada incelemelerde bulunuyor.

Müfide İlhan Atatürkçü, Cumhuriyetçi, halkçı, demokrat ve çağdaş bir belediye başkanı olarakMersin’e hizmet ediyor.

Çizmesini giyiyor, çamurlu sokaklarda dolaşıyor, temizlik işçilerini denetliyor, zor durumdaki aileleri ziyaret ediyor, her gün özellikle fırınlara uğruyor, at sırtında köyleri dolaşıyor.

Belediye Başkanlığından önceki yaşamı da etkileyici: Atatürk’ün huzuruna çıkmış, onunla konuşmuş, Erzurum’da öğretmenlik yapmış, Ankara’da çalışmış, Berlin’de bulunmuş, bir Anaokulu açmış, Çocuk Esirgeme Kurumu Çocuk Yuvası’nda çalışmış…

Görevi sırasında Afganistan Kralı tarafından davet edilince, eşi ile beraber Kabil’e gidip bir süre orada kalıyor, orada bir Türk okulunun açılmasını sağlıyor.

Afganistan’dan Türkiye’ye İran üzerinden maceralı bir yolculukla bir ayda dönüyor.

Müfide İlhan hakkında daha sayfalarca şey anlatılabilir.

Değerli okurlarım; bu ilginç ve başarı dolu hayatın bir film konusu olabileceğini hep düşünürdüm.

Belki de, bu hafta yaşadığım güzel bir tesadüf sonrasında, bu hayalim gerçekleşecek. Kısaca paylaşmak isterim:

Geçen dönemde kent adına yararlı çalışmalarını göremediğimiz Büyükşehir Kent Konseyi, yeni dönemde birçok değerli etkinlik yapıyor; bu nedenle de kentte hissedilir bir olumlu süreç başladı.

Büyükşehir Kent Konseyi tarafından hafta başında “Müfide İlhan’ı Anma” etkinliği düzenledi.

Bu değerli etkinlikte, ayrıntı gibi görünen ama benim çok değerli bulduğum bir durumdan da söz etmeden geçemeyeceğim.

Şöyle: Üniversite öğrencilerinin Üniversitemizden otobüslerle gelişi sağlanmıştı. Böylece kent- üniversite ilişkisinde anlamlı bir buluşma olanağı doğmuştu. Bu vesileyleMüfide İlhan’ın kızlarını tanıma ve onlarla sohbet etme fırsatım oldu.

İl Kültür ve Turizm Müdürü Bahaettin Kabahasanoğlu ile daha önce Müfide İlhan’ın hayatının film yapılması konusunda sohbet etmiştim. Konuya çok sıcak bakmıştı. Kendisi bugüne kadar birçok kitap ve tiyatro eseri yazmıştır; şu anda da Mersin odaklı ve Özgecan’la ilgili kitabı yayınlanmış, yakında basılacak Aya Teklia kitabını tamamlamış, ayrıca Karacaoğlan, Yörükler, çocukluğu Mersin’de geçen ünlü yönetmen Roger Vadim ve Kilikya Korsanları üzerine çalışmaları var.

Kendisinin Müfide İlhan’ın kızları ile buluşmasını sağladım. Bu konuya hepsi ilgi gösterdiler ve en kısa zamanda buluşarak film projesi üzerinde çalışmaya başlayacaklar.

Değerli okurlar;

Umarım Mersin’in buna benzer sayısız zenginliği gerekli dikkat ve özenle değerlendirilir; başlangıç olarak da İstanbul’dan Afganistan’a, İran’a ve Mersin’e uzanan Madam Butterfly ile başlayan Mersin’in en güzel dönemlerinde yaşayan Müfide İlhan’ın Belediye Başkanlığı ile süren bir film dizisi gerçekleşir.

Yukarda andığım ve bu imkânın doğmasına fırsat veren etkinliği gerçekleştiren Kent Konseyi Başkanı Yasmina Lokmanoğlu’na; annelerinin anısının yaşatılması için Mersin’e gelerek katkı veren Müfide İlhan’ın kızlarına; göreve başladığı ilk günden beri Mersin’in kültür değerleri ile ilgili kalıcı, değerli çalışmalar yapan, eserler üreten İl Kültür ve Turizm Müdürümüz Bahaettin Kabahasanoğlu’na teşekkür ediyorum.

Mersin’in gelişmesi, tanıtımı ve kalıcı eserlere kavuşması için sessizce çalışan değerli hemşerilerimiz var. Gündelik hayatın gerilimi dışında onlar kendi işlerini yapıyorlar ve Mersin bu çalışmalarla yeniden ileri bir kültür kenti olma yolunda mesafe alıyor. Biz de bu emekler karşısında saygıyla eğiliyoruz; ulaşabildiğimiz güzellikleri sizlerle paylaşıyoruz. Dilerim herkese, hepimize çalışmalarımız için örnek olur, güç verirler.