Diyarbakır Tanıtma ve Kültür Vakfı’nın geleneksel iftar yemeğinde bir araya gelen Diyarbakırlıların öncelikli konusu Hendek operasyonları sonucu Diyarbakır ve Sur’daki yeniden yapılanma oldu.

Diyarbakır Tanıtma ve Kültür Vakfı geleneksel iftar yemeğinde vakıf üyeleri ve basın mensuplarıyla buluştu. İftar yemeğinin ardından konuşan Vakfın Mersin Şubesi Başkanı Ferudun Gündüz, Vakfın Mersin’de 10 yıldır belli konularda sosyal faaliyetler yapmak amacıyla kurulmuş olduğu bilgisini vererek “Genel merkezimiz ise 25 yıllık bir deneyime sahiptir. Türkiye’de 6 farklı ilde örgütlenmiş durumdayız. Asıl amacımız hemşerilerimiz arasında birlik ve dayanışma duygularını geliştirmek, toplumda ekonomik yönden iyi olmayan insanlara yardımcı olmak, bu amaçla Türkiye çapında burs vermek Ramazanda muhtaç insanlara yardımda bulunmak bazı eğitim projelerini uygulamaktır” dedi.

Mersinde Diyarbakır Tanıtma ve Kültür Vakfı olarak benzeri faaliyetleri yürütmek için bir çaba içerisinde olduklarını da kaydeden Gündüz, “6 aydır genç bir yönetim kurulu görevde. Bizden önceki arkadaşların da önemli katkıları oldu. Onlara buradan teşekkürlerimi gönderiyorum. Temel amacımız toplumda bize göre dezavantajlı olan gruplara yardımcı olup onları kaynaştırmak. Biz Diyarbakırlı olmakla övünüyoruz. Her kentte doğan insan övünür ama Diyarbakır’ın derin kültürüyle birçok kültüre ev sahipliği yaptığını biliyoruz. Bundan dolayı kentimizin insanlarının arasındaki birlik ve dayanışma duygularının güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin birliği için de Diyarbakır’daki gelişmelerin önemli olduğunu biliyoruz. Ülkemize barışın gelmesi için üzerimize düşeni bu kentte yaşayan Diyarbakırlılar olarak yapmayı düşünüyoruz. Hepimizin amacı barış, demokrasi ve özgürlük daha çağdaş bir ülkede daha insanca daha uygarca yaşamak istiyoruz. Farklı kültürlere farklı etnisitelere saygı gösterilmesini istiyoruz. Bu amaçla da ülkemizdeki gelişmeleri dikkatle özenle izliyoruz. Umut ediyoruz ki bu ramazanda insanların kalbinde ruhundaki güzel duygular biraz daha yeşersin. Hem kentimizin hem ülkemizin hem de Diyarbakır’ımızın önü daha da açılsın. Diyarbakır Tanıtma ve Kültür Vakfı olarak insanlarımıza yardımcı olmak amacıyla bu ay bir ramazan paketi uygulaması başlattık. Yardımsever arkadaşlarımıza çok teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu

Erim: “Sur’daki Yapılanma Bizi rahatsız Ediyor”

Diyarbakırla ilgili son gelişmelerle ilgili bilgiler veren Mersin’de yaşayan kent tarihçisi, Diyarbakır Tanıtma ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu üyesi, Mersin sevdalısı Mustafa Erim ise “Geçen yıl Diyarbakırda bir tahribat yaşandı. Sur’da ciddi sıkıntılar var. Hepimiz Diyarbakır ve Sur’un yeniden imarı konusunda ciddi şeylerin yapılacağıyla ilgili bir beklenti oluştu. Son 4 aydır 3 kez Diyarbakır’a gittim. Sur’a gittim. Orada ciddi sıkıntıların yaşandığını da ifade etmek istiyorum” dedi. Sur’daki olaylarda kentin üçte birinin bu olaylardan etkilendiğini, olaylar bittikten sonra hendek operasyonu sonrası Diyarbakır’da yeniden yapılanmayla ilgili bir çalışmanın başlatıldığı bilgisini de veren Erim, “Ama bu çalışmalar bizim arzu ettiğimiz gibi, Diyarbakır medeniyetinin geçmişinin tarihinin gerektirdiği gibi bir yapılanma içinde olmadığını gözlemledik. Diyarbakır Sur’da yıkılan evlerin yerine maalesef betonarme yapılar yapılmaya başlandı. Bunu ilk gördüğümde ciddi şoka uğradım. İlk etapta 44 tane ev yapılmaya başlanmış. Bu evler yayla ve deniz kenarında gördüğünüz evlerden hiç farkı olmayan betonarme evler. Şu anda yapımına başlanan evleri sorduğumuzda daha sonra bazalt taşlarla kaplanacağı söylendi. Diyarbakır’daki bu alana giriş yasak olduğu için pek kimsenin bu konuda bilgisi olmadı. Mersinli olan Sur kaymakamı 3 kez Sur’a girmemize izin verdi. Yapıların her aşamasını izleme olanağı bulduk. Ben 43 yıldır Mersin’de yaşayan, kendimi hem Mersinli hem de Diyarbakırlı hisseden bir insan olarak bunun sorumluluğunu derin bir şekilde hissettim. Ben Sur’da doğdum. Bizim yaşadığımız semtte okuduğumuz ilkokulda oyun oynadığımız alanlarda neler yapıldığını görmek istedim. Ama gittiğimizde Kurşunlu Cami’den itibaren Sur’un altındaki her yer tamamen bütünüyle yok edilmiş. Elbette eski tarihi niteliği olmayan birçok yapı vardı ve belki temizlenmeliydi. Ama özensiz bir çalışma yapılmış. Tahribat ciddi bir noktaya gelmişti” şeklinde konuştu.

Konu İlgili Bakana İletildi

Bu konuyu Diyarbakır’daki siyasilere, kişisel ilişkileriyle ilettiklerini de belirten Erim, “Bir hareket noktası da yakaladık. Bu durum ilk etapta basının çok ilgisini çekmedi. Diyarbakır milletvekilleri, AK Parti Diyarbakır İl Başkanı, eski bakanlardan Mehdi Eker bu yapılarla ilgili inceleme yaptılar. İki hafta önce de Çevre ve Şehircilik bakanından randevu aldılar. Beni de çağırdılar. Bakanlıkta yaptığımız toplantıda ilgili bürokratlar Diyarbakır’daki gelişmeleri bir sunumla bize anlattılar. Onlar bir tepkiyle karşılaşacaklarını düşünmüyorlardı. İlk başlanan yapıların betonarme olması ciddi bir sıkıntı. 2 bin, 5 bin yıllık şehir geleneği olan, 1400 yılı da İslam medeniyetinin şehir anlayışıyla kurulmuş bir şehrin örnekleri var. Siz o şehirde yeniden bir yapılanmaya gidiyorsunuz. Ama yaptığınız yapıların tamamı betonarme. Bu yapıları da daha sonra yayla ve deniz kenarlarında gördüğünüz evlere nasıl taş kaplama yapılacaksa o tarzda bazalt taş kaplama yapılarak çözülebileceğini ifade ettiler. Ciddi bir tepkiyle karşılaştılar. Bunun son derece yanlış olduğunu Diyarbakır evlerinin aslında Diyarbakır kültürünü gelecek kuşaklara taşımada ve aktarmada önemli bir yapı taşı olduğunu söyledik. O kadar özensiz bir çalışma yapılmış ki. Tahrip edilen yerlerde Kurşunlu Cami’den Mardinkapıya kadar hafriyat çalışmaları yer yer 1.5 metre kadar mevcut kodun üzerine çıkmış. Diyarbakır şehrinin o bölümdeki kodu yükselmiş. Kanalizasyon yeni koda göre ayarlanmış. Ayakta kalan birkaç tarihi yapıya merdivenle basamakla inmek zorunda kalıyorsunuz. Tüm bunlardan ilgili bakanın bilgisi yoktu. Bürokratlara yapılan yanlışların düzeltilmesi gerektiğini söyledi. Yaklaşık 3 saat süren toplantı sonucunda çok önemli şeyler çıkacağı konusunda fazla umutlu değilim. Sadece küçük bir sokakta 44 yapı ihale edilmiş. Bu yanlıştan dönülerek Diyarbakır ve Sur sokaklarının özgün malzeme ve bazalt taşlarla kentin dokusunu koruyarak yapılanmanın yapılması gerektiğini anlattık. Bundan da mutlu olduk. Toplantı sonunda bundan sonra kentin dokusuna daha dikkatli davranılacağı sözü verildi. Umarım özenli ve dikkatli bir çalışma yapılır” dedi.

Vakıf üyelerinin konuyla ilgili yorumlarının ardından yardımsever üyelere teşekkür plaketi verildi.