Mersinli Romanlar, “SİROMA Projesi” kapsamında düzenlenen Roman Festivali’nde coştu. Kendilerini müziğin ritmine kaptıran Romanlar bol bol oynarken, hasır örmeden kalaya kadar birçok meslek de sergilendi.

Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından finanse edilen “Romanların Yoğun Olarak Yaşadığı Yerlerde Sosyal İçermenin Desteklenmesi Operasyonu (SİROMA) çerçevesinde Mersin Roman Festivali düzenlendi. Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda gerçekleştirilen ve renkli görüntülere sahne olan festivalde, meydana kurulan stantlarda eğitimden sağlığa kadar birçok alanda bilgilendirme yapılırken, palyaçolar Roman çocuklara pamuk şeker, patlamış mısır ve yemek dağıttı, çocukların yüzünü rengarenk boyadı. Festivalde, bir tarafta kurulan oyun alanlarında çocuklar gönüllerince oynarken, bir tarafta Roman kadınlar hasır ve sepet örme hünerlerini sergilediler, bir tarafta da kalaycılar kalay yaptılar. Rengarenk giysileriyle Barış Meydanı’nı dolduran Romanlar, kendilerini çalan müziğin ritmine kaptırarak bol bol göbek attılar.

Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Daylam’ın ev sahipliğinde gerçekleştirilen festivale, AB Türkiye Delegasyonu Sektör Yöneticisi Mehmet Caner Demir ile Hollanda, Macaristan, İran ve Türkiye’den rol model olmuş Romanlar da katıldı.

“BİZ BU ŞEHİRDE BELEDİYE BAŞKANLIĞI İSTİYORUZ. OLACAK İNŞALLAH”

Festivalin açılış konuşmasını yapan Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Daylam, SİROMA’nın Romanların eğitimi başta olmak üzere istihdamı ve sağlığıyla ilgili çok önemli bir proje olduğunu söyledi. Projenin 12 ilde uygulanacağını belirten Daylam, Mersin Üniversite ile birlikte Mersin’de bin Roman aileyle yaptıkları araştırmanın sonuçlarını aktararak, “Bu raporun sonuçlarına göre, Mersin’de Romanların işsizlik oranı yüzde 96,5, ilköğretimden kopma noktası yüzde 36,5, liseye giden öğrenci sayısı yüzde 4, üniversiteyi bitiren Roman öğrenci sayısı binde 4. Bu tablo çok acı” dedi.
Bu projeyle Romanların sorunlarının belirlenmesi ve devletin bundan sonraki süreçte sorunların çözümünü bir devlet politikasıyla uzun vadede sürdürülebilir olmasını beklediklerini dile getiren Daylam, “Çünkü biz istiyoruz ki, inşallah parlamentoda sadece Özcan Purçu olmayacak, sayıları 20-30’u bulacak Roman gençleri olacak. Bu şehirde artık biz idare edilen değil, idare eden pozisyona gelmek de istiyoruz. Yerel yönetimlerde de belediye başkanlığı istiyoruz. Olacak inşallah” diye konuştu.
Türkiye’de son zamanlarda çok fazla şehit cenazesi olduğunu da vurgulayan Daylam, “Barışa o kadar çok ihtiyacımız var ki, barışı öğrenecekseniz işte Romanlar burada. Bugüne kadar hiçbir savaşın parçası olmayan, hiçbir devletle hiçbir sonunu olmayan bir grup. Ama bunun mağduru oldular. Sorunlar hep bize doğru geldi. Yaşamımız gerçekten çok sıkıntılı. Bütün bunların devletimizin güçlü eliyle son bulacağını umut ediyorum. Çok yakın zamanda Türkiye’de ilk kez Roman Strateji Eylem Planı açıklandı. Devlet, ‘Evsiz Roman olmayacak, eğitimle buluşmayan Roman olmayacak’ diyor. Bu plan çerçevesinde yerel yönetimler ve Valiliğimizle beraber sorunlarımızı gidereceğimizi düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

“ROMAN STRATEJİ BELGESİ’NİN AYRIMCILIKLA MÜCADELE MEVZUATI VE EŞİTLİK KURUMUYLA DESTEKLENMESİNİ BEKLİYORUZ”

AB Türkiye Delegasyonu Sektör Yöneticisi Demir de SİROMA Projesi ile Roman vatandaşların ekonomik ve sosyal hayata eşit katılımını sağlamayı hedeflediklerini ifade etti. Romanların binlerce yıldır Avrupa ve Anadolu medeniyetlerinin ayrılmaz birer parçası olduklarını vurgulayan Demir, “Ancak buna rağmen neredeyse her ülkede farklı düzey ve biçimlerde dışlanmaya maruz kalıyorlar. Bizler bunun farkındayız ve bugün sorunların çözümü için adım atmak üzere buradayız. Bu bağlamda geçen hafta sonu yürürlüğe giren Türkiye’nin Roman vatandaşlara yönelik Strateji Belgesi hepimiz için hayırlı, uğurlu olsun. Bu, hepimizin uzun süredir beklediği güzel bir haberdi. Bu stratejinin bazı eksiklikleri olabilir, ancak hakkıyla ve katılımcı bir şekilde uygulanırsa, bunun hayata geçmesi sadece Roman vatandaşların değil, tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının faydasına olacaktır. AB adına beklentimiz, bu stratejinin Avrupa standartlarında bir ayrımcılıkla mücadele mevzuatı ve eşitlik kurumuyla desteklenmesidir” şeklinde konuştu.

“ROMAN VATANDAŞLARIMIZA HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERME GAYRETİNDEYİZ”

Mersin Vali Yardımcısı Cemal Yıldızer ise Mersin’in farklı dil, din ve kültüre sahip her kesimden insanın bir arada kardeşçe, huzur içinde yaşadığı, farklı kültürlerle zenginleşen bir hoşgörü kenti olduğunun altını çizdi. Mersin’in aynı zamanda Roman vatandaşlarla birlikteliği ve bütünlüğü istikrar içerisinde sürdüren bin medeniyet yuvası olduğunu belirten Yıldızer, şöyle devam etti:
“Roman vatandaşlarımız, zengin ve köklü kültürleriyle kentimizin en önemli renkleridir. İlimizde yaklaşık 35 bin Roman vatandaşımız yaşamaktadır. Devletimiz, Roman vatandaşlarımızı göz önünde bulundurarak istihdam, konut, sağlık, eğitim başta olmak üzere birçok alanda çalışmalar ve projeler yürütmekte, hizmetler vermektedir. Bu kapsamda Mersin Valiliği olarak da gerek proje desteklerimizle gerekse sorunların çözümü noktasında Roman vatandaşlarımıza her türlü desteği verme gayreti içerisindeyiz.”
Konuşmaların ardından protokol üyeleri ve Roman vatandaşlar denize karanfil attı. Romanlar daha sonra müzik ve konserler eşliğinde doyasıya eğlendi.