Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın diplomasının olup olmaması bazılarına “dert” olmuş…

Kimileri bu “diploma” işini kendine dert etmiş…

Sabah akşam diploma da diploma…

Sanki Türkiye’nin başka bir derdi yokmuş gibi…


***

Ne olacak diploması yoksa?

Ne olacak diploması 4 yıllık değilse?

Bu millet diplomaya mı oy veriyor?

“Sana ne kardeşim” diyen bir vatanperver neden çıkmıyor?


***

Seçimleri diploma mı kazanıyor sanki?

Millet diplomaya ve kaç yıllık olduğuna göre mi oy veriyor?

Hangi okulun diploması bu durumda daha kıymetli…

Ne olacak bu “laik” ve “solcu” milletin baş tacı ettiği ODTÜ’den çıka çıka seri katil çıktı değil mi?

***

Şimdi Cumhurbaşkanı “diploma var” diyorsa siz “münafık”lara ne düşer…

Hatta bu “diploma” tartışmalarından bıkan Cumhurbaşkanımız ne güzel söyledi Marmara Üniversitesi rektörüne?

“Çıkar bir diploma” talimatı alan rektör de ne güzel bir diploma örneği yayınladı değil mi?

Daha ne istiyorsunuz; Allahtan belanızı mı?

***

Ne olacak yani?

Hadi diyelim diploma yok?

Hadi diyelim 4 yıllık bir okuldan mezun değil?

Milletin verdiği oyu ne yapacaksın?

***

Diploma yok diye oylar geçersiz mi olacak?

Diploma yok diye Cumhurbaşkanlığı seçimi geçersiz mi olacak?

Diploma yok diye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan istifa mı edecek?

Diploma var-yok yeni mi aklınıza geldi...

***

Ben en çok bu tartışmalarda cumhurbaşkanımızın “münafık” ve “fesat” okul arkadaşlarına kızıyorum…

Ben en çok bu tartışmalarda Cumhurbaşkanımızın “münafık” ve “fesat” hocalarına kızıyorum…

Neden üniversitede 4 yıl birlikte okuduğu hiçbir arkadaşı çıkıp konuşmaz…

Neden üniversitede 4 yıl hocalığını yapan bir hoca çıkıp konuşmaz?

***

Cumhurbaşkanımızın imam-hatipten arkadaşlarını ve hocalarını tanıyoruz…

Cumhurbaşkanımızın İETT’den arkadaşlarını tanıyoruz…

Cumhurbaşkanımızın siyasetten ve belediyeden arkadaşlarını tanıyoruz…

Cumhurbaşkanımızın bir tek üniversiteden arkadaşlarını ve hocalarını tanımıyoruz…

***

Bu diploma ve üniversite tartışmaları benimde canımı sıkıyor…

Benim de üniversite diplomam yok;　

Benimde üniversiteden arkadaşım yok…

Benimde üniversiteden hocalarım yok…

***

Benim üniversite yerine liseden arkadaşlarım var…

Benim üniversite yerine cezaevi arkadaşlarım var…

Hem de kaç yıllık?

Cezaevleri de birer üniversitede sayılmaz mı?

***

Ne demişti Dr. Hikmet Kıvılcımlı ceza alınca…

“Bu süre kızıl bir profesör olmak için iyi bir süredir” diyen Kıvılcımlı gerçekten bulunduğu her yeri bir üniversiteye çevirmiş ve o üniversitenin “kızıl profesörü” olmuştu…

Biz “kızıl profesör” olamasakta, o üniversitelerin iyi bir öğrencisi olduk…

***

Benim üniversiteden arkadaşım yok ama her cezaevinde arkadaşlarım oldu…

Benim üniversiteden arkadaşlarım olmadı ama kaldığım her cezaevinin direnişinde – isyanında birlikte olduğum arkadaşlarım oldu…

Benim üniversiteden arkadaşım olmadı ama her cezaevinin hücresinde arkadaşım oldu…

O dostlukları, o arkadaşlıkları hala aynı güzellikte devam ettiriyoruz…

***

Her cezaevinde birlikte olduğumuzu söyleyen arkadaşlarım var…

Adana kapalıdan, Adana Askeri cezaevinden, Hatay E-tipinden, Metris’ten, Selimiye’den…

“Mapus birlikte yatmışız” diyecek çok arkadaşım var…

Neden Cumhurbaşkanının üniversiteyi birlikte okuduk diyen bir arkadaşı yok; çok şaşırtıcı değil mi?

***

Buradan Cumhurbaşkanının üniversitede birlikte olduğu kişilere çağrı yapıyorum…

Buradan Cumhurbaşkanının üniversiteden ders veren hocalara sesleniyorum…

Lütfen çıkın; tanıklık edin…

Lütfen çıkın; “birlikte okuduk” veya “benim öğrencimdi” diyin…

***

Bir okul arkadaşınızı zor durumda bırakmak hiç arkadaşlığa sığar mı?

Bir öğrencinizi zor durumda bırakmak hiç hocalığa sığar mı?

Bakın; ben desem cezaevi arkadaşlarım ses versin yüzlerce kişiden ses çıkar…

Siz niye sesinizi çıkaramıyorsunuz; ayıp oluyor beyler ve bayanlar…