CHP’de örgütsel yenilenme konuşulup tartışılmaya başlandı…

Yeni Tüzük değişiklikleri için örgütlerden öneriler alınmaya başlandı…

Bu amaçla ilçelerde toplantılar düzenlenmeye başlandı…

Herkes; üyeden ilçe başkanına, il başkanına kadar önerilerini iletmeye başladı…

***

Belki tüzüğe bir madde olarak koyulabilir…

Belki örgüt içinde “etik” bir kural olarak yazılı olmadan da uygulanabilir…

Ama mutlaka olması ve uygulaması gereken bir kural var…

Bir kişi aynı anda aynı zamanda iki görevde birden olamaz kuralı…

***

CHP’de hep konuşulan bir şey var…

“Yeni arkadaşlara görev” vermek gerekir diye…

CHP’de hep söylenen bir şey var…

“Daha çok arkadaş sorumluluk alsın” diye…

***

Ama ne yazık ki pratikte tam tersi oluyor…

Hep aynı insanlar bütün görevlere talip olurlar…

Hep aynı insanlar ilçe başkanı, il başkanı adayı…

Hep aynı insanlar belediye başkanı ve milletvekili adayı…

***

Sanki bütün görevler bazı insanlara ölünceye kadar zimmetlenmiş gibi…

Hep aynı insanlar mahalle delegesi…

Hep aynı insanlar il delegesi…

Hep aynı insanlar kurultay delegesi…

***

Bir de “es kaza” biri mahalle delegesi veya il delegesi, kurultay delegesi olmasın…

Hep büyük bir gürültü kopar; ortalık yıkılır…

“Nasıl olurda ben delege yazılmam; 20 yıldır burada delege yazılırım nasıl beni silersin” diye feryat figan edilir…

Kimse demez ki; “arkadaşlar 20 yıldır ben bu görevi yapıyorum şimdi de benim yerime yeni bir arkadaş yapsın”…

***

20 yıldır ilçe başkanısın…

20 yıldır il başkanısın…

20 yıldır parti delegesisin…

Peki, bu 20 yılda partiye katkın ne?

***

Hiç kimse kendine bu ve benzeri soruları sormuyor?

Kimse parti “neden benim ilçemde veya ilimde oy alamıyor” diye kendine sormuyor?

Kimse kendinde en küçük bir “kusur” bile görmüyor…

Daha kötüsü; genel merkezde bunu sorgulamıyor…

***

Hedef Türkiye’de iktidar olmayınca kaçınılmaz olarak hedef “parti içi iktidar” oluyor…

Öyle olunca da; “ben seni seçeyim ya da seçtireyim sende beni seç veya seçtir” kural haline geliyor…

Ne il ve ilçe genel merkezi sorguluyor…

Ne de genel merkez il veya ilçeyi sorguluyor…

***

Şimdi parti içinde önemli bir sorun var…

Bir kişi hem ilçe başkanı hem il başkanı hem de belediye meclis üyesi oluyor…

Bir kişi hem ilçe yöneticisi, hem il yöneticisi hem de belediye meclis üyesi oluyor…

Hatta hem parti meclisi üyesi hem de belediye meclis üyesi oluyor…

***

CHP’de belediye meclis üyeliği “yanlış” algılanıyor…

CHP’de belediye meclis üyeliğinden “yanlış beklentiler” oluşuyor…

Belediye meclisleri yerel parlamento olarak görülmüyor…

Birçok kişi için parti farkı gözetmeksizin belediye meclis üyeliği “avanta kapısı” olarak görülüyor…

***

Bu anlayış genelde bütün partilerde egemen…

Bu anlayışın egemenliğinden dolayı da Belediye meclislerinde “büyük muhalefetler” olmuyor…

AKP’nin yağma ve talanına büyükşehir meclislerinde ve ilçe meclislerinde büyük muhalefet olduğuna görebiliyor musunuz?

***

Ankara’da　Melih Gökçek’e karşı etkili bir muhalefet var mı?

İstanbul’da　Kadir Topbaş’a karşı etkili bir muhalefet var mı?

Adana’da,　Mersin’de,　Gaziantep’de,　Antalya’da etkili bir muhalefet var mı?

Bırakın muhalefeti CHP’li meclis üyeleri bile yer yer AKP’nin “rant politikalarının” bir parçası…

***

Bakın Antalya’ya…

CHP meclis üyeleri dökülüyor…

AKP’ye geçen meclis üyelerinin sayısını bile unuttuk…

Bunun hesabını kimse sormayacak mı?

***

Tam tüzük değişikliğinin konuşulup tartışıldığı bir dönemde…

Meclis üyesi hem de il ve ilçe yöneticisi olan kişiler bir “tercih” yapsınlar…

Ya mecliste partiyi ve halkı temsil etsinler…

Ya da il ve ilçede örgütte çalışsınlar…

***

Merak etmeyin: istifa ederseniz yine CHP’li birisi o görevlere gelir…

Merak etmeyin; sizin kadar olmasa da o arkadaşlarda o görevleri yapabilir…

Biliyorum “sizler” çok kıymetlisiniz; keşke bütün görevleri bir “tek” size verseler…

Ama olmuyor; olamıyor…

***

Bütün görevleri kendinde toplama “hastalığı” belediye başkanlarında da var…

Yasal olarak mümkün olsa birçok belediye başkanı hem ilçe başkanı, hem il başkanı hem de milletvekili dahi olmak isteyecek…

Bu “istekleri” yasal olarak mümkün olmayınca da bu sefer kendine bağlı ilçe başkanı, il başkanı ve milletvekili yaratma derdine düşüyorlar…

Herkes kendi işini yaparsa; herkes kendi işini en iyi yaparsa kendine de partiye de en büyük iyiliği yapmış olur…