Çocuklarda teknoloji bağımlılığı konusunda bilinç ve farkındalık oluşturmanın yanı sıra tedavi planlamak için Mersin Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde başlatılan ‘Çocuklarda Bilinçli Ekran Kullanımı Projesi’ tamamlandı.

Çocuklarda teknoloji bağımlılığı konusunda bilinç ve farkındalık oluşturmanın yanı sıra tedavi planlamak için Mersin Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde başlatılan ‘Çocuklarda Bilinçli Ekran Kullanımı Projesi' tamamlandı. 4'üncü ve son oturumda ailelerle bir araya gelen uzmanlar, ilk günkü oturumdan bugüne kadar yaşanan süreci değerlendirip, çocukların ekran kullanım süreleriyle ilgili ailelerden bilgi aldı.

Mersin Büyükşehir Belediyesi Engelliler ve Sağlık Hizmetleri Dairesi öncülüğünde başlatılan ‘Çocuklarda Bilinçli Ekran Kullanımı Projesi', Macit Özcan Spor Kompleksinde gerçekleştirildi. Projenin son oturumuna Engelliler ve Sağlık Hizmetleri Dairesi Başkanı Hülya Atila da katıldı. Oturumda; Engelliler ve Sağlık Hizmetleri Dairesinde görev yapan Uzm. Psikolog Yücel Şavklı, Çocuk ve Genç Psikiyatristi Aybüke Tuğçe Mustan ile Çocuk ve Genç Psikiyatristi Uzm. Dr. Ceren Söğüt Direk tüm süreci değerlendirdi. Program bittikten 1 ay sonra da ailelerle tekrar iletişime geçilerek, süreç değerlendirilmesi yapılacak.

Aileler dijital ortamları, yalnızca çocukları sakinleştirmek için kullanmamalı

Psikiyatrist Mustan tarafından ekranla hayatımıza giren riskler ve eşlik eden psikiyatrik hastalıklar konusu işlenirken, bu konudaki yasal risklerden de söz edildi. Mustan; ailelere, çocukların anlayabileceği dilde siber suçları anlatmak için kullanılabilecek güvenli uygulamaları anlattı. Uzm. Dr. Direk ise sağlıklı teknoloji kullanımı konusunda bilgiler aktarırken, ailelere dijital ortamları yalnızca çocukları sakinleştirmek için kullanmamaları gerektiğini söyledi ve uyku saatinden 2 saat önce ekran kullanımının yasaklanmasının önemine dikkat çekti. Uzm. Psikolog Şavklı da son oturumun amacının ailelerden geri bildirim almak olduğunu belirterek, zaman yönetimi konusuna değindi.

Daire Başkanı Atila tarafından psikologlara plaket takdim edilirken, psikologlar tarafından da ailelere ‘katılım belgeleri' verildi.

“Çocuklarımız ve ailelerimiz için katkı sağladığını düşünüyorum”

Atila, oturumda yaptığı konuşmada, teknoloji ile hayatın her alanında iç içe olduklarına belirterek, ailelerin de çocukların teknoloji kullanımı konusunda tedirginlik yaşadıklarını ifade etti. Konuyla ilgili atölye çalışması gerçekleştirdiklerini kaydeden Atila, “Bu çalışmalarımızda birbirinden değerli hocalarımız bize katkı verdi. Ailelerimiz ve çocuklarımızla ortaklaşa atölye çalışması yaptık. Bu anlamda da neler yapabileceğimizi ya da neler yapmamamız gerektiğini yaşayarak, deneyimleyerek, interaktif bir şekilde öğrenmiş olduk. Çocuklarımız ve ailelerimiz için katkı sağladığını düşünüyorum” dedi.

“Ailelerden güzel geri dönüşler aldık”

Uzm. Psikolog Şavklı da Büyükşehir Belediyesi olarak birçok öncü çalışmaya imza attıklarını ve söz konusu çalışmanın da bunlardan biri olduğunu söyleyerek, “Çünkü uygulama alanında bu kadar katılımcıyı aktif eden, bir tedavi programı gibi planlanan bildiğim başka bir uygulama yok, bir ilk olarak gözüküyor. Bunda da mutluyuz, gururluyuz, güzel bir çalışma oldu. Ailelerden de yine güzel geri dönüşler aldık” diye konuştu.

“Ailelerden aldığımız geri bildirimlerle de oldukça faydalandıklarını gördük”

Uzm. Dr. Direk ise oturumların 4 hafta sürmesinin hem kendilerine zaman kazandırdığını hem de grubun birbirini tanımasını sağladığını belirterek, “Projeye başlarken tek oturumluk ve tek taraflı didaktik bir bilgilendirme şeklinde ailelere bilgi vermek gibi değil de süreci kendilerinin yönetmesi, kontrol etmesi ve neler faydalı, neler zararlı gibi ayrımını yapabilecek bir kontrol mekanizması öğretmeyi amaçladık. Ailelerden aldığımız geri bildirimlerle de oldukça faydalandıklarını gördük” ifadelerini kullandı.

Uzm. Dr. Mustan ise 4 haftalık süreçte, ailelere ve çocuklara edindikleri bilgileri deneyimlemeleri için bir fırsat sunduklarını kaydederek, tecrübeler üzerinden ilerlemenin önemine vurgu yaptı. Mustan, “Böylece anne ve babalar çocukların tarafından bakmaya; çocuklar da anne babaların tarafından bakmaya, bunu tecrübe ederken ortaya çıkan sorunlarla ve bu sorunların çözümü ile beraber daha iyi baş etme becerileri kazandılar diye düşünüyorum. Bu haftalar sırasında daha farkındalıklarının arttığını görebildik. Bu da biraz onlarda baş etme isteğini, çabasını artıran bir şey oldu” dedi.