Mersin Barosu Başkan Yardımcısı Fatma Demircioğlu, kitlesel ve plansız göçün getirdiği birçok sorun arasında, sığınmacıların adalete erişimi de sayılması gerektiğini belirterek, “Adalete erişim hakkı, sağlıklı ve üretken bir yaşamın olmazsa olmazıdır” dedi.

Mersin Barosu İnsan Hakları Merkezi, Kırmızı Şemsiye, Pozitif Yaşam Derneği ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Türkiye işbirliğinde, Avrupa Birliği Sivil Destek ve İnsani Yardım Operasyonlarının (ECHO) finansal desteğiyle düzenlenen, Kilit Mülteci Grupların Adalete Erişimlerinin Güçlendirilmesi Projesi'nin eğitim çalışması 28-29 Haziran 2019'da Mersin'de yapıldı. Eğitim çalışmasına, Mersin Barosu Başkan Yardımcısı Fatma Demircioğlu ile Baro İnsan Hakları ve Kadın Hakları Merkezlerinin başkanları, avukatlar ve ilgili sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katıldı.

Eğitim çalışmasında, kilit mülteci grupların sağlık ve koruma alanlarındaki ihtiyaçları, ihtiyaç duydukları hukuki destek mekanizmaları, adalete erişimde karşılaştıkları engeller ve başvurulabilecek yasal mekanizmalar konusunda katılımcılar bilgilendirildi. Toplantıda ayrıca, ‘Kilit mülteci gruplara yönelik temel kavramlar ve genel çerçeve', ‘HIV/AIDS, adli yardım sistemi ile ilişkisi', ‘UK & GK itiraz usulleri', ‘toplumsal cinsiyete dayalı şiddet', ‘cinsiyet geçiş süreci' konularında sunum yapıldı.

“Ülkemizde 4 milyon, Mersin'de 200 binden fazla Suriyeli sığınmacı var”

Mersin Barosu Başkan Yardımcısı Demircioğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, 2011'de başlayan Suriye'deki iç savaş kaynaklı insani kriz nedeniyle Türkiye'nin şu anda yaklaşık 4 milyon Suriyeli sığınmacıyı konuk ettiğini söyledi. Türkiye'nin en çok göç alan illerinden birisi olan Mersin'de 200 binden fazla Suriyeli sığınmacı olduğunu belirten Demircioğlu, “Kitlesel ve plansız göçün getirdiği birçok sorun arasında, sığınmacıların adalete erişimi de sayılmalıdır. Barolar, bir yandan yoğun bir şekilde Sığınma Hukuku alanında üyelerinin farkındalığını artırmak için gayret gösterirken, diğer yandan da mütevazı kaynaklarıyla Suriyeli sığınmacılardan gelen talepler doğrultusunda adli yardım hizmeti vermeye çalışmaktadır” diye konuştu.

“Adalete erişim hakkı, sağlıklı ve üretken bir yaşamın olmazsa olmazıdır”

1971 yılından bu yana Türkiye'de faaliyet gösteren Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun özellikle kadınların, çocukların ve gençlerin sağlıklı ve üretken bir yaşam sürmesi için yaptığı çalışmaları takdirle izlediklerini ifade eden Demircioğlu, “Bütüncül bir yaklaşım içerisinde, adalete erişim hakkının sağlıklı ve üretken bir yaşam için olmazsa olmaz bir koşul olduğu bilinciyle gerçekleşen Kilit Mültecileri Grupların Adalete Erişimlerinin Güçlendirilmesi Eğitimi'nde, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu ile işbirliği içinde olmaktan duyduğumuz memnuniyeti belirtmek isteriz. İnanıyoruz ki, yapılacak eğitim; kadınlar, LGBTİ, HIV pozitif bireyler ve seks işçileri gibi mülteciler arasında en çok ayrımcılığa uğrayan grupların haklarının korunması noktasında, avukatlarımıza profesyonel yaşamlarında ve sosyal sorumluluk açısından önemli kazanımlar sağlayacaktır” şeklinde konuştu.