Kalkınma Bakanlığı himayelerinde, Mersin Valiliği koordinasyonunda, Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYTDTA), Çukurova Kalkınma Ajansı (ÇKA) ve Türk-Arap İşadamları Derneği'nin (TURAB) destekleriyle düzenlenen 1. Türk-Arap Ekonomi Zirvesi başladı. 
13 Ocak 2018 tarihinde sona erecek olan Zirve kapsamında Türk ve Arap iş insanlarına yönelik olarak, ÇKA, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) işbirliğinde 12 Ocak 2018  tarihinde ikili iş görüşmeleri (B2B) gerçekleştirilecek. Zirve ile eş zamanlı olarak Mersin’de “Türk-Yemen İş Forumu” da gerçekleşecek.

Mersin, bu yıl ilk kez düzenlenen Türk – Arap Ekonomi Zirvesi’nde Yemen, Lübnan, Irak, Suriye, Ürdün, Cezayir, Fas, Tunus, Kuveyt, Suudi Arabistan, Filistin, Bahreyn Katar, Mısır, KKTC ve Libya’dan büyükelçiler ve iş adamlarının bulunduğu 250 kişilik heyeti ağırladı. Zirvenin ikincisi gelecek yıl Lübnan’da düzenlenecek.

Sunay: “İslam Birliği kurabiliriz”

TURAB Başkanı Canan Sunay açılışta yaptığı konuşmasında Avrupa Birliği gibi İslam Birliği kurulabileceğine dikkat çekti. Arap ülkeleri arasındaki ticarette gümrük ve vergi muafiyetleri uygulanabileceğini, vize muafiyetleri olabileceğini kaydeden Sunay, ülkelerin güçlerini birleştirip, birbirlerinin eksik yanlarını tamamlayarak dünyada bir güç oluşturabileceğini anlattı.
22 Arap ülkesi ile birlikte Türk Arap Meclisi oluşturmak istediklerini de anlatan Sunay, 5 yıl boyunca bu Meclisin başkanlığını TURAB’ın yöneteceğini ve Arap iş dünyası arasında güçlü bir network ağı oluşturmayı hedeflediklerini anlattı. Sunay, “Sayın Kalkınma Bakanımız Lütfi Elvan da bu Meclisin onursal üyesi olacaktır” dedi.

Açılışta Türk Arap İşadamları Derneği Başkanı Canan Sunay, Mersin Valisi Ali İhsan Su, Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut’un ardından kürsüye çıkan Yemen Sanayi ve Ticaret Bakanı Muhammed Abdulvahid El-Maitimi, Türk hükümetine teşekkür etti. 

Zirvenin çok önemli olduğunu vurgulayan Maitimi, "Türkiye ile çok derin ilişkilerimiz var. Bu yıllardır sürüyor. Şu anda Yemen olarak zor zamanlardan geçiyoruz. 2011 senesinde hareketlilik başladı ve sonrasında yönetim devrildi ve dönüşüm gerçekleşti. BM Güvenlik Konseri aslında bu barışçıl dönüşümü örnek gösterdi. Türk hükümeti ve halkına bir mesaj göndermek istiyorum. 2016 yılında Cumhurbaşkanımız Türkiye’yi ziyaret etti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile faydalı bir görüşme yaptı. Bunun sonunda Yemen’e maddi, manevi ve siyasi destek vermesi için Cumhurbaşkanından söz aldı. Sürdürülebilir bir ilişki için bu önemlidir. Ekonomik zirvelerinde ben en güçlü köprülerin kurulacağını görüyorum. Ekonomik ilişkilerimizi güçlendirmeliyiz. Türk ve Yemen halkı arasında aynı zamanda toplumsal ilişkilerin de güçlendirilmesi gerekir" diye konuştu.

"Bugün Arap ülkelerine 30 milyar doların üzerinde ihracat yapıyoruz"

Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan ise zirvenin başarılı geçeceğini, buradan çıkacak sonuçların ülkeler arasındaki dostluğu daha da pekiştireceğine inandıklarını söyledi. Türk ve Arap toplumlarının uzun süredir aynı coğrafyada kader birliği yaptığının altını çizen Elvan, "Toplumlarımız arasındaki sosyal, kültürel ve dini gönül bağlarının yanı sıra ekonomik ve ticari ilişkilerde de güçlü bir birliktelik söz konusudur. İlişkilerimiz son yıllarda dahada gelişmiştir. 2002 yılında ülkemize Arap ülkelerinden gelen toplam turist sayısı 400 bin civarındaydı. Bu değer 2016 yılında 2,5 milyonu aştı. Ülkemizin Arap ülkelerine yaptığı toplam ihracat 2002 yılında sadece 3.2 milyar dolardı. bugün bu tutar 30 milyar doları aşmış durumda. Benzer şekilde 2002 yılında sadece 1,5 milyar dolar olan Türkiye’nin Arap ülkelerinden toplam ithalatı 10 milyar doları bugün geçmiş durumda. Son 30 yılda aslında küresel düzeyde önemli değişim ve dönüşümün yaşandığını birlikte gözlemliyoruz. Dünya artık iktisadi ve ticari alanda sınırların kalktığı, üretimin dahi küreselleştiği bir çağa geçmiş durumdadır. Küresel ekonomide geçmiş dönemin geleneksel Avrupa-Kuzey Amerika odaklı batı ekseni artık doğu yönüne doğru kaymaya başlamıştır. Gelişmekte olan ülke ekonomileri dünya ekonomisinde gelecek vadeden piyasalar olarak artık daha fazla öne çıkmaktadır. Bu durum elbette büyüme oranlarına da yansımaktadır" diye konuştu.

"Kimseden korkmayın"

Zirvede güzel bir tablonun olduğunu belirten Bakan Elvan, "Türkiye dahil 17 ülkeden katılımcılar var. Biz aynı coğrafyanın insanıyız, aynı değerleri paylaşıyoruz ama bir tarafta bakıyoruz aynı değerleri paylaşan ve aynı coğrafyada yaşayan kardeşlerin birbiriyle savaştığını görüyoruz. Siz dünyanın dört bir yanını dolaşıyorsunuz. Kendimize güvenelim, ülkemize, insanımıza güvenelim. Çok açık olarak ifade etmek istiyorum. Burada bulunan 17 ülkenin temsilcisine seslenmek istiyorum. Bizim yapamayacağımız hiçbir şey yoktur. Bir ve beraber olduğumuz sürece başaramayacağımız hiçbir şey yoktur. Kimseden korkmayın. Türkiye’de darbe yapmaya çalıştılar. Sanıyor musunuz FETÖ bunu tek başına gerçekleştirdi. Elbette arkalarında mutlaka birileri vardı ama başaramadılar, başaramayacaklar. Yeter ki ülkemizde değerlerimize sahip çıkalım, milletimize sahip çıkalım. Millet ne derse o olur, onun dışında hiçbir şey olamaz. Onun için birliğimizi, beraberliğimizi ve dayanışmamızı daha da artıralım" ifadelerini kullandı.

"Biz üretelim siz alın demiyoruz. Birlikte üretelim, birlikte kazanalım diyoruz"

Türkiye ekonomisi için bazı çevrelerin hep kötü yolda olduğunu söylediğini ifade eden Elvan, "Bizim ihracatımız yüzde 10’un üzerinde arttı. Avrupa’ya ihracatlarında sıkıntı yaşayacak dediler en fazla ihracat artışımız Avrupa ülkelerine gerçekleşti. Bugün yaklaşık yüzde 95’i sanayi ürünü olmak üzere 157 milyar dolarlık ihracat gerçekleştiriyoruz. Bu bizim için elbette yeterli değil daha da artıracağız, işbirliğimizi daha da güçlendireceğiz. Biz üretelim siz alın demiyoruz. Gelin birlikte şirketler kuralım, birlikte çalışalım, birlikte kazanalım, birlikte refah seviyemizi artıralım diyoruz. Yoksa başkalarının yaptığını gibi bire mal edip, bine satalım demiyoruz. Birlikte üretelim, birlikte pazarlayalım, birlikte kazanalım diyoruz. Bundan sonraki süreçte de bu böyle olacak. Türk ve Arap ülkeleri bundan sonra ekonomik ve ticari ilişkilerini daha da güçlendirmek zorundadır. Güçlü bir ekonomik ve iktisadi iş birliği sayesinde ülkelerimiz önümüzdeki dönemde küresel ölçekte önemli aktörler olacaklardır. Türk ve Arap ülkeleri arasındaki ticari ilişkileri güçlendirecek her türlü çalışma önemli" şeklinde konuştu.

Mersin ile ilgili de katılımcılara bilgi veren Elvan, "Akdeniz’in incisi Mersin, Ortadoğu, Anadolu ve Kafkasların Akdeniz’e açılan önemli bir kapısıdır. Mersin jeostratejik konumuna ek olarak verimliliği yüksek tarımsal ürünleri, bu ürünleri işlemeye müsait sanayi altyapısı, gelişmiş lojistik olanakları, tarihi ve turistik değerleriyle önemli bir üretim ve cazibe merkezidir. Mersin 2.7 milyar dolar dış ticaret hacmi ve 1,5 milyar dolar ihracat miktarı ile ülkemizin en fazla ihracat yapan 13. ili konumundadır. İhracatının önemli bir kısmı tarım. Tarımsal ürünlerimiz yüzde 45’e denk geliyor. Yüzde 24’ünü gıda ürünleri ve içecek imalatı oluşturuyor. Bunun yanı sıra makine teçhizat, metal, plastik, kauçuk ve kimyasal ürünler imalatları da ihracatta öne çıkan alanlardır. Mersin’den dünyanın 170 ülkesine ihracat gerçekleştiriyoruz. İhracatın yoğunlaştığı ilk 10 ülkenin 5’ini Arap ülkeleri oluşturuyor. Mersin’den en fazla ihracat yapılan ilk 10 ülke arasında yer alan 5 Arap ülkesinin kent ihracatındaki toplam payları ise yüzde 40 üzerindedir" dedi.