Mersin Üniversitesi (MEÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde görevli karı-koca profesör T. çifti, yanlış kanser tedavisi uygulamak, yapmadıkları ameliyatların parasını almak, kamu kurumunu dolandırmak gibi iddialarla suçlandı. 
Rektör Ahmet Çamsarı, Prof. E.T.’nin, ‘maddi çıkar sağlama’ suçundan meslekten ihraç edildiğini, eşi Prof. D.T. ile ilgili yargı sürecinin ise devam ettiğini söyledi.

Geçtiğimiz aylarda bir hastanın MEÜ Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’na şikayet başvurusuyla ortaya atılan iddialar, Mersin’de yankı uyandırdı. İddiaya göre, hastanın, kendisine yanlış tedavi uygulandığı şikayetiyle yaptığı başvuru üzerine Dekanlık tarafından idare soruşturma başlatıldı. Bilirkişi olarak görevlendirilen bir profesör, Prof. Dr. E. T. ve eşi Prof. Dr. D. T.’nin yaptığı tüm ameliyatları inceledi. İnceleme sonucunda, elde edilen bilgiler, Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Savcılığın, profesör çiftin soruşturma izninin bağlı bulundukları üniversiteye ait olduğunu bildirmesi üzerine de MEÜ tarafından soruşturma başlatıldı.

“Bu çiftten biri, maddi çıkar sağladığı için meslekten ihraç edildi”

Hastalara yanlış kanser tedavisi uyguladıkları, yapmadıkları ameliyatların parasını aldıkları iddialarıyla suçlanan karı-koca profesörlerle ilgili İHA muhabirine açıklama yapan MEÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, Prof. E.T.’nin yanlış ameliyat nedeniyle değil, SGK’ya faturalandırmada maddi çıkar sağladığı gerekçesiyle meslekten ihraç edildiği söyledi. Çamsarı, “Bu çiftten E.T., yanlış ameliyattan ziyade maddi çıkar sağlama yönünde hareket yaptığı için soruşturma açıldı ve YÖK’e gönderildi. YÖK de uygun buldu ve ihraç edildi, meslekten atıldı. Hastaya zarar verici durumlardan ziyade kağıt üstünde oynamalar daha ağırlıklı. Maddi çıkar sağlama yönünde. Soruşturmada bu yönde birkaç konuda da belgeleri kanıtlandığı için ihraç edildi” dedi.

E.T.’nin eşi Prof. D.T. ile ilgili de bir soruşturma açtıkları bilgisini veren Çamsarı, soruşturma sonucunda oluşturdukları dosyayı YÖK’e gönderdiklerini ifade ederek, “YÖK bazı konularda belgeleri yeterli bulmadığı için daha düşük bir ceza verdi. Yani ihraç edilmemesine karar verdi. Bu da söz konusu kişi tarafından yargıya taşındığı için verilen cezayı şu an açıklamam doğru olmaz, çünkü itiraz süreci devam ediyor” diye konuştu.

“Bizim soruşturmamız içinde ‘yanlış ameliyat’, ‘ölüme neden olma’ gibi bir şey yok”

Soruşturmayı 5 kişilik bir ekibin yaptığını dile getiren Çamsarı, “Bizim bildiğimiz, bu soruşturmada hastaya zarar verecek şeyden ziyade maddi çıkar sağlama, evrakta sahtecilik gibi durumlar söz konusu. İddia edildiği gibi yanlış veya eksik ameliyatla ölüme neden olacak bir durum olsa gereğini yapardık. Adli anlamda da yapardık. Bizim soruşturmamız içinde ‘yanlış ameliyat’, ‘ölüme neden olma’ gibi bir şey yok. Bunlar bizim bilgimiz dışındaysa bilmiyorum. Kadın doğumcular hakkında 100 tane şikayet olur, 100 tane dava açılır. Sonuçlanan ve ölüme neden olduğu sonucuna varılan bir soruşturma yok. Bizim yaptığımız soruşturmanın geneli SGK’ya faturalandırmayla ilgili, bir de performans sistemiyle ilgili maddi çıkar çıkar sağlama konularında ceza verildi. ‘Ölüme neden olma’ konusunda bize bir başvuru yok. Bu konularda bize başvurmadan adliyeye başvuru yapılmış olabilir. Olay o kadar kompleks ki, birbirleriyle olan husumetler de işin içine girdi. Herkes birbirini şikayet eder konumda. Biz bunların arasından gerçekleri ayıklamaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.