Uluslararası Bakliyat Konfederasyonu Başkanlığına yeniden seçilen Hüseyin Arslan, Türkiye’nin yoğun girişimleriyle 2016 yılının Birleşmiş Milletler (BM) tarafından ‘Dünya Bakliyat Yılı’ ilan edilmesinin ardından, 10 Şubat gününün de ‘Dünya Bakliyat Günü’ olarak kutlanmasının kabul edildiğini bildirdi.

BM, Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile yapılan işbirliği ve bakliyat sektörünün en büyük birliği olan Uluslararası Bakliyat Konfederasyonu’nun (GPC) girişimlerinin bir sonucu olarak 44 ülkenin onayıyla 10 Şubat gününü ‘Dünya Bakliyat Günü’ olarak ilan ediyor. 2018 yılından itibaren tüm dünyada bakliyat ürünlerine yönelik farkındalığın artırılması amacıyla düzenlenecek kutlama, BM Genel Kurulu’nun duyurusuyla başlayacak.

Dünya Bakliyatçılar Konfederasyonu’nun 10 Temmuz 2017 tarihinde gerçekleştirdiği seçimde Hüseyin Arslan, oy birliği ile 2 yıllığına yeniden başkan seçildi. 10-13 Temmuz 2017 tarihleri arasında Kanada’nın Vancouver şehrinde Uluslararası Bakliyat Konfederasyonu ve Kanada Özel Ürünler Derneği (CSCA) işbirliği ile düzenlenen ve 55 farklı ülkeden bin 127 delegenin katıldığı kongrede bir konuşma yapan GPC Başkanı Arslan, BM tarafından dünyada bir günün ‘Dünya Bakliyat Günü’ olarak kutlanacak olmasının önemine değindi. BM’nin 2016 yılını Dünya Bakliyat Yılı ilan ettiğini anımsatan Arslan, GPC’ye üye ülkelerin iki yıldır Dünya Bakliyat Günü’ne yönelik çeşitli etkinlikler organize ettiğini söyledi.

“10 Şubat günü tüm dünyada ‘Dünya Bakliyat günü’ olarak kutlanacak”

Uluslararası Bakliyat Konfederasyonu’nun 2016 yılında yaptığı çalışmalarla bakliyatı dünya gündemine taşıdığını, üretim ve tüketimin artmasında önemli bir misyon yüklendiğini dile getiren Arslan, “Birleşmiş Milletler ile yapılan yoğun görüşmeler sonucu, 2016 yılı Uluslararası Bakliyat Yılı olarak ilan edildi. GPC olarak bu süreci bakliyatın hak ettiği önemi ve dikkati yakalaması için büyük bir fırsat olarak gördük ve 63 ülkede 225 farklı etkinlik düzenledik, sosyal medyada milyonlarca kişiye ulaşan kampanya yürüttük. Hedeflerimizden biri de bundan sonraki yıllarda ‘Dünya Bakliyat Günü’nün BM tarafından da ilan edilip kutlanmasıydı. Dünyada derneklerin, STK’ların düzenlediği özel günler var ama bizim hedefimiz bunun BM tarafından ilan edilerek tüm dünyada kutlanmasıydı. Yoğun görüşmeler sonucunda kabul edildi, bundan sonra 10 Şubat günü tüm dünyada ‘Dünya Bakliyat günü’ olarak kutlanacak” dedi.

“GAFTA 88, günümüz koşullarına uyarlanacak”

Konfederasyonun 20 den fazla ulusal organizasyon ile işbirliği yaptığını, bunlar içerisinde hükümetler, araştırma kurumları, hükümetlere bağlı olmayan yardım kuruluşları, akademisyenler bulunduğunu ifade eden Arslan, bu kişi, kurum ve kuruluşların bakliyat üzerine araştırmalar yaptığını, üretimi ve tüketimi arttırıcı çalışmalar yürüttüğünü anlattı. Konfederasyonun asli sorumluluğunun bakliyat ürünlerinin sağlıklı ve ekolojik bir ürün grubu olduğu bilincini yerleştirerek üretim ve tüketiminin artmasını sağlamak, sektörel sorunlar çerçevesinde üyeler aracılığıyla ilgili hükümetlerle çözüme yönelik çalışmalar yapmak olduğunu belirten Arslan, yoksulluğun azaltılması, ekonomik büyümenin sürdürülebilir olması, istihdam oluşturma, yaşam standartlarının arttırılması, gıda güvenliğinin geliştirilmesi gibi önemli ticari konuların gündemlerinde olduğunu söyledi.

Ticaret hayatındaki önemli konulara ilişkin yasal düzenlemeleri de gündemlerine aldıklarını ifade eden Arslan, üzerinde durdukları konulardan birinin tüm dünyada satıcı ve alıcıların üzerinde mutabık kaldığı bir kalite standardının oluşturulması olduğunu kaydetti. Değişik ülke standartlarındaki tanımlamaların net olmamasından kaynaklanan sorunlardan bahseden Arslan, tüm dünyada kullanılan GAFTA 88 kontratının günümüz koşullarına uyarlanması ve GPC’nin yeni bir kontrat hazırlaması için 13 farklı ülkenin delegasyonlarından oluşan bir komite kurulduğu bilgisini verdi.

Hükümetlere, yeni tarım araştırma programlarında bakliyat üretimini arttırma ve beslenme ve gıda güvenlik stratejilerinde öncelik verilmesi çağrısında da bulunan Arslan, bakliyat üretiminin artması ile buğday, mısır, pirinç gibi birkaç çeşide bağlı gıda sistemine güvenen global gıda sisteminin risklerinin azaltılması ve yeni yatırım olanakları oluşturulmasının hedeflendiğini sözlerine ekledi.