Samsun’un Atakum ilçesine atanan Akdeniz Kaymakamı ve Akdeniz Belediye Başkanı Hamdi Bilge Aktaş, belediye başkanlık görevi süresince yaptığı hizmetleri anlattı.

Akdeniz Kaymakamı ve Akdeniz Belediye Başkanı Hamdi Bilge Aktaş, belediyeyi vatandaşlara yönelik hizmet eder noktaya getirdiklerini belirterek, 6 ay gibi kısa bir zaman dilimi içerisinde tüm vatandaşların yanında olmaya çalıştıklarını ve en önemli projelerden biri olan Adanalıoğlu Mahallesi sahilinde kıyı kenar çizgisini ihlal eden yapıların yıkımını gerçekleştirdiklerini söyledi.

"Gönlüm rahat bir şekilde ayrılacağım"

Samsun’un Atakum ilçesine atanan Aktaş, görevdeki 6 aylık çalışmalarını değerlendirdi. Göreve geldiklerinde hem personel hem de maddi anlamda belediyenin çok zor bir süreçte olduğunu ifade eden Aktaş, "Her ne kadar 6 ay gibi kısa bir sürede Mersin’de görev yapsam da bu kısa zaman dilimi içerisinde ben de bir Akdenizli oldum diyebilirim. Hükümetimiz tarafından hem kaymakam olarak hem de belediye başkanı olarak görevlendirildim. Hakikaten belediye çok zor durumdaydı, hem personel hem de gelir gider açısından dar boğazdaydı. Ben de arkadaşlarımla birlikte bu görevi en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştım. Göreve geldiğimiz altı aylık süre zarfı içerisinde belediyeyi çalışır hale getirdik. Yani belediyeyi vatandaşa odaklı hale getirdik. Bu anlamda Mersin’den gönlüm rahat bir şekilde ayrılabileceğimi söyleyebilirim. Bu görevde bulunduğum süre zarfı içerisinde belediyede bir çok hukuksuzluğu tespit ettik ve bu hukuksuzlukları çözmeye çalıştık" dedi.

"Sahil bandında rekreasyon projesi başlattık"

Kazanlı sahilinde 800 dönüm civarında bir araziye sahip olduklarını ve Adanalıoğlu sahilinde proje gereği Maliye Bakanlığı’ndan tahsisini isteyerek toplam 6.4 kilometre bir alana ulaşacak arazi içerisinde rekreasyon projesi başlatmak üzere adımlar attıklarını söyleyen Başkan Aktaş, "Burada özellikle bir şeyi vurgulamak istiyorum. Aslında buradan ayrılmam gerekiyordu ancak Adanalıoğlu sahilinde bir proje başlattık. Kazanlı’da belediye olarak 800 dönüm civarında bir arsamız var. Adanalıoğlu’ndan başlamak suretiyle kazanlıya kadar olan 6.4 kilometrelik sahil bandında bir rekreasyon projesi yapmak üzere kolları sıvadık. Bu proje için girişimlerimizi yaptık ve Sayın Defterdarımız ile birlikte Adanalıoğlu sahiline gittik. Gittiğimizde ise iki duyguyu aynı anda yaşadım. Bu bölgenin bitişiğinde bulunan muazzam çam ormanıyla dünyanın en güzel sahillerinden olduğunu gördüm. Sevincim kısa sürdü. Çünkü, kumsalların üzerine kurulmuş yüzlerce derme çatma barakalar vardı. Bu görüntü defterdarımla berber bizlerin gözlerini yaşarttı. Bu ilkel yapılaşma ile ilgili bu güne kadar bana hiçbir ihbar ve şikayet gelmedi. Şunu üzülerek belirteyim ki, normalde insanlar şikayete gelir ama ben şunu gördüm. Bu konu çok önemli olmasına rağmen hukuksuzluğa adeta göz yumulmuş. İlçenin, bu ilin hatta Türkiye’nin en büyük olaylarından bir tanesidir" diye konuştu.

"Sahil yeni görünümüne kavuşana kadar görevimin başındayım"

Adanalıoğlu’nda metruk binalara yönelik yıkım çalışmaları son bulana kadar görevinin başında olacağını ifade eden Aktaş, "Adanalıoğlu sahilindeki metruk binalardan bu güne kadar kimse rahatsız olmamış sanırım. En azından bir kişi şikayet etse, dese ki, ’Efendim burada böyle bir şey var’. Biz de üstüne gitsek. Ama maalesef ben burayı tesadüfen gidip yerinde gördüm. İnanın herhangi bir kurumdan herhangi bir şekilde bir ihbar almadım, bir duyum almadım. Tamamen kendim gittim orda bu durumu gördüm. Belediye olarak oradaki derme çatma binaların bir kısmını ortadan kaldırdık. O sahilin tamamını temizleyene kadar ben buradan ayrılmayacağım. O binaları tamamen temizledikten sonra görevimden ayrılacağım. Bu konudaki bütün sevap da günah da şahsıma aittir" ifadelerini kullandı.

"Bütün sorumluluk bana ait"

Çevrecilerin Adanalıoğlu sahiline karşı duyarsız kalmasına da tepki gösteren Başkan Aktaş, şöyle devam etti; "Kentte çevreci olduğuyla iftihar eden, efendim burada nükleer santral yapılıyor diye olaylar çıkaran insanların Adanalıoğlu gibi güzel bir sahilde gerçekleşen bu hukuksuzluğa tepki göstermemesi çok büyük ayıptır. Bence buraların daha önce tespit edilerek, mücadele edilmemiş olması daha üzücü ve acıdır. Ayrıca Adanalıoğlu’nda başlattığımız yıkım ile ilgili birileri diyebilir, ’Efendim bunları ben yıktırttım’ gibi söylemlerde bulunabilirler. Ama bilinmesini isterim ki, derme çatma yapıların yıkılmasıyla, kaldırılmasıyla ilgili bütün sorumluluk, bütün günah ve bütün sevap bana aittir."