Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir, temel gıda ürünlerinde KDV oranının yüzde 1'e düşürülmesinin hem ekonomik hem de psikolojik açıdan olumlu bir adım olduğunu belirtti. KDV indiriminin enflasyonla mücadelede büyük önem taşıyacağını vurgulayan Özdemir, aynı zamanda tüketiciye de nefes aldıracağını kaydederek, “Etiket fiyatlarındaki düşüş ticareti de canlandıracak” dedi.

Mersin Ticaret Borsası Başkanı Özdemir, bir açıklama yaparak, temel gıda ürünlerinde KDV indirimi kararını değerlendirdi. 13 Şubat 2022 tarihli Resme Gazetede listesi yer alan temel gıda ürünlerinde KDV oranının yüzde 1 seviyesine indirilmesi kararının enflasyon ile mücadele sürecinde büyük önem taşıdığını dile getiren Özdemir, “Nitekim dünya genelinde de birçok ülkeyi yakından ilgilendiren ekonomik sorunlardan biri haline gelen gıda enflasyonu, ülkemizde son olarak yüzde 55,61 seviyesine kadar tırmanmıştı. Tüketicilerimizi olumsuz yönde etkileyen bu süreçte gıda ürünlerinde uygulanan KDV oranının yüzde 8'den yüzde 1 düzeyine indirilmesini en son 27 Eylül 2021'de olmak üzere çeşitli zamanlarda talep etmiştik. Devletimiz bu talebimize karşılık vererek enflasyon ile mücadelede tüm imkanların kullanılması noktasında ne kadar kararlı olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuştur. Gıda enflasyonu, enflasyon sepetinin dörtte birini oluşturduğundan, TÜFE'nin düşmesini de sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.

“Karar tüketicilerimize nefes aldıracak”

Bugünden itibaren ilgili ürünlerde yaşanacak yüzde 7'lik KDV indiriminin, gelirlerinin önemli bir bölümünü gıda ürünlerine harcayan başta düşük gelirli kesim olmak üzere tüm tüketicilere nefes aldıracağını belirten Özdemir, şöyle devam etti: “Aynı zamanda bu adım, sadece ekonomik anlamda değil, psikolojik açıdan da bir motivasyon kaynağı olacaktır. Bu indirim, etiket fiyatlarında düşüş oluşturacağı gibi gıda ürünlerine olan talebi arttıracağından ticareti de canlandıracak.”

Özdemir, devletin bu fedakarlığının, hazine gelirleri açısından kısa vadede bir kayıp gibi görünse de uzun dönemde kayıt dışı ekonominin kayıt içine alınmasıyla vergi gelir kayıplarının önemli bir kısmının telafi edilebileceğine dikkat çekerek, “Bu nedenle etiket fiyatlarına ilave olarak kayıt dışı ile mücadeleye yönelik kurulacak olan etkin bir denetim mekanizması çok daha sağlıklı bir yapının oluşmasını sağlayacaktır. Özellikle içerisinden geçmekte olduğumuz pandemi süreci sağlıklı, kaliteli ve ucuz gıdaya daha kolay erişimin önemini hepimize göstermiştir. Bu nedenle gıda enflasyonu ekonomik bir sorun olmanın da ötesinde sosyal bir problemdir. Devletimiz, gelir vergilerinden yapmış olduğu bu fedakarlık ile sorunlarımızı sahiplenerek vatandaşlarımızın yanında olduğunu göstermiş ve geleceğe yönelik önemli bir moral sağlamıştır. İstişareye açık, icraat ve çözüm odaklı bu bakış açısı güçlenerek sürdüğü sürece hedeflenen enflasyon düzeylerine ulaşılacağı kanısındayım” dedi.