Tarsus Belediyesi’nin ‘Ata Tohumu’ projesi kapsamında ektiği arpa ve buğday tohumlarından hasat edilen ürünler 50 çiftçiye tohumluk olarak dağıtıldı.

Tarsus Belediyesi'nin ‘Ata Tohumu' projesi kapsamında ektiği arpa ve buğday tohumlarından hasat edilen ürünler 50 çiftçiye tohumluk olarak dağıtıldı. Çiftçiler topraklarına atalık tohum ekerek yöreye özgü türleri yetiştirecek, belediye verdiği tohumun 2 katını gelecek hasat sezonunda alarak sürdürülebilirliği sağlayacak.

Tarsus Belediyesinden yapılan açıklamaya göre, Başkan Haluk Bozdoğan'ın öncülüğünde başlatılan ‘Ata Tohumu' projesi kapsamında atalık buğday ve arpa tohumları toprakla buluşmuştu. O tohumlardan hasat edilen ürünlerden bir kısmı vatandaşların sofrasına ulaşırken 16 tonluk kısmı da atalık tohum olarak yeniden değerlendirilmek üzere 50 çiftçiye dağıtıldı. Böylece çiftçiler topraklarına atalık tohum ekerek yöreye özgü türleri yetiştirecek, belediye verdiği tohumun 2 katını gelecek hasat sezonunda alarak sürdürülebilirliği sağlayacak. Proje ile hem çiftçiye tohum desteği sağlanacak hem de Tarsus Belediyesinin tohum bankası her geçen yıl elindeki miktarı artıracak.

“Ata tohumuna sahip çıkmak, köylerimizin kalkınması demektir”

Tohum dağıtımında konuşan Tarsus Belediye Başkanı Bozdoğan, önceliklerinin Tarsus'un köylerini hem ekonomik hem sosyal olarak kalkındırmak olduğunu söyledi. Bozdoğan, “Yıllardır göç alan bir Tarsus var. Köyden kente göç gidiyor. Haklıydı insanlar; çocuklarını okutmak, onlara bir gelecek hazırlamak zorundaydılar. Sizler gibi benim gibi orta gelirli insanların en büyük serveti çocuklarının eğitimidir, onların geleceğidir. Bunun için mücadele verdiniz. Kente taşınmak için çok insan gitti ama unutmayalım ki, bugün Avrupa'daki, dünyadaki anlayış kırsal kesimlerin kalkınmasıdır. Tarım alanında Türkiye çapında bugüne kadar olmayan bir başarı kazandı belediye. Özellikle Ata Tohumu. Kimse milliyetçilik hikayesini yanlış anlatmasın. Evet, vatan, millet, bayrağımız, ezanımız bunlar çok önemli ama ata tohumu da gerçek milliyetçiliktir. Benim yaşımda olanlar bilir; ürettiğimiz bütün sebzeler mis gibi kokardı. Domates domates kokardı ama gelinen durumda baktığınızda hormonlu tohumların nereye getirdiğini hepimiz gördük. Ata tohumuna sahip çıkmak, ata tohumunu devam ettirmek ciddi anlamda bu ülkede köylerimizin kalkınması demektir. Pandemiyi gördünüz, herkes gördü ama tarımda ciddi anlamda zehirsiz mutfakların oluşturulması köylülerimizin elinde. Biyodinamik tarım dediğimiz mutfakların zenginleştirilmesi, gıdalarımızın zehirden uzak tutulması ancak ve ancak bu ata tohumuyla olur. Tek bir isteğimiz var; köylü ne olursa olsun kalkınacak. Köylümüzün kalkınması için de belediye Haluk Bozdoğan'ın parasını harcamıyor. Para sizin paranız, vergiden ödediğiniz para; bu kentte yaşayan insanların kazandığı alın teri ile ödediği vergi paralarıdır” dedi.