10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü Mezitli’de adına en uygun yerde kutlandı.

10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü Mezitli'de adına en uygun yerde kutlandı. Mezitli Belediyesi tarafından oluşturulan İnsan Hakları Koruluğunda gerçekleştirilen etkinlikte, jakaranda ağaçları altında, ellerinde insan haklarının yazılı olduğu dövizler açan katılımcılar, yaşanan hak ihlallerine karşı mücadeleye dikkat çekti.

Mezitli Belediyesinin etkinliğine, Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Hamit İzol, sivil topluk kuruluşlarının vatandaşlar katıldı. Etkinlikte, katılımcılar oluşturulan tabelaya sprey boyalarla kuş resmi yaptı. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde yer alan maddelerin okunduğu etkinlikte Başkan Tarhan da Duvar isimli şiiri okudu.

Tarhan, etkinlikte yaptığı konuşmada, ortak yaşam ilkelerinin temelinde insan haklarına saygı olduğuna dikkat çekerek, “72 yıl önce kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin yıl dönümünde demokrasi ve insan hakları bağlamında keşke, karşımızda güzel bir tabloyu izliyor olsaydık ama daha 2 gün önce Başakşehir maçındaki ırkçılığı hayretle izledik. ABD'de George Floyd'un polis şiddeti karşısındaki ‘nefes alamıyorum' çığlığı tüm protestoların ve hak arayışlarının sloganı oldu. Yazarların, çizerlerin, konuşanların, gazetelerin, TV'lerin, kadınların uğradığı haksızlıklar bitmezken bugün Kent Hakkını gündeme getirmek istiyorum” diye konuştu.

Şehir planlama profesörü ve günümüzün düşünce insanlarından Peter Marcuse'nin 2010'da söylediği bir sözüne atıfta bulunan Başkan Tarhan, “Kentteki bütün haklar talep edilmeli. Bu haklar için mücadele edilmeli ve bu haklar korunmalıdır. Bu haklar, ancak ‘Kent Hakkı' elde edildiği zaman bütünüyle gerçekleşeceklerdir. Kentte insan hakları, günümüz kentlerinde doğan hak ihlallerinin önüne geçebilmek için saygı duyulması, yerine getirilmesi ve korunması gereken hakları içermektedir. Herkesin bu haklara erişimlerinin desteklenmesi için olumlu demokratik eylem önlemlerine gereksinme vardır. Bu da bağlayıcılığı olan yasal düzenlemelerle olasıdır. Yasal bağlayıcılığı olan ve kentte insan haklarını tamamlayan bir koşulun oluşturulması kent mekânın da hak ihlallerinin engellenmesi için önemli bir adım olacaktır. Böyle bir koşulun oluşturulması kent mekanında ayrımcılığa maruz kalan ve haklarından mahrum bırakılan birey ve grupların ortak bir platformda bir araya gelmelerini ve kendi istemlerini dile getirmelerini mümkün kılacaktır. Bu tekil istemlerin her birinin böyle ortak bir platformda dile getirilmesi ve sağlanması, insan hakları ihlallerinin olmadığı bir kente doğru atılan birer adım olacaktır” ifadelerini kullandı.

İnsan hakları bağlamında kent ölçeğinde tanınması ve uygulamaya konulması talep edilen düzenlemeler hakkında da bilgiler aktaran Tarhan, “1992- Avrupa Kent Hakları Deklarasyonu, 1994- Avrupa Kentte Kadınlar Şartı, 2000- Avrupa Kentte İnsan Hakları Koruma Şartı, 2001- Brezilya Kent Yasası, 2004- Dünya Kent Hakkı Şartı (UNESCO), 2006- Montreal Haklar ve Sorumluluklar Şartı ilan edilirken daha iki gün önce Avrupa Birliği Küresel İnsan Hakları Yaptırım Rejimini kabul etti” dedi.

Tarhan, insan hakları bağlamında kent hakkı çerçevesinde değerlendirilecek hakları da eşitlik ve ayrıcalığa uğramama hakkı, barınma hakkı, sağlık hakkı, eğitim hakkı, çalışma hakkı, güvenlik hakkı, katılım ve demokratik temsil hakkı, uyumlu gelişme hakkı, çevre hakkı, alt yapı ve kamusal hizmetler hakkı, ulaşım hakkı, kültür hakkı, dinlence ve spor hakkı, bilgi edinme hakkı şeklinde sıraladı.