Mersin Nükleer Karşıtı Platform, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne karşı “Nükleer Yalanlara Karşı Doğal Doğrular” başlıklı basın açıklaması düzenledi.

Mersin Nükleer Karşıtı Platform, yaklaşık bir hafta önce “ROSATOM ve Akkuyu Nükleer A.Ş.” tarafından düzenlenen basın bilgilendirme toplantısına cevaben Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde basın açıklaması düzenledi. Basın açıklamasını okuyan Mersin NKP Sözcüsü Aycan Özkan, “Akkuyu A.Ş.’ye, ROSATOM’a, yerli ve milli taşeronlarına soruyoruz: Yalanların bedelinin ne kadar olduğunu hesapladınız mı?” dedi.

Akkuyu Nükleeer A.Ş. Kamu Kurumları ile İlişkiler ve İşbirliği Direktörü Aleksey Frolov’un dile getirdiği “Yalanın bedeli ne kadardır” sözüne ithafen konuşan Özkan, yalancının mumunun yatsıya kadar yanacağını söyleyerek, “Yatsı vakti gelmiş olmalı kiROSATOM, Akkuyu Nükleer A.Ş. ile yerli ve milli ortakları yalan ve uydurma kampanyalarını yoğunlaştırdılar.” diye konuştu.

Özkan: “ROSATOM’un Söylemleri Kuyruklu Yalandır”

Akkuyu Nükleer A.Ş. Yapı İşleri Direktörü Sergey Butskikh’in, tesisin bölgeye ve coğrafyaya zarar vermediğine ve kıyı yapısının bozulmadığına dair iddialarına yönelik olarak, bu söylemin yalan hatta kuyruklu yalan olduğunu söyleyen Özkan, “Bütün çabalara karşın halkımız nükleercilerin yalanlarının kuyruklu yalan olduğunu algılıyor. ROSATOM, Akkuyu Nükleer A.Ş. ile İçtaş, Mehmet Cengiz, Mefa gibi yerli ve milli taşeronlarının doğamızı nasıl yakıp yıktıklarını, köylerdeki ve bölgedeki halkımız yaşıyor. Akkuyu’nun inşaat öncesi fotoğrafları ile bugünkü görüntüleri gören gözler derhal algılıyor” ifadelerini kullandı.

Akkuyu NGS Bölgesinden Kötü Kokular Yükseliyor

Saha zeminin hazırlanması için uygulanan ve 1-2-3 şiddetinde yer sarsıntılarına neden olan mağara patlatmalarına yönelikte konuşan Özkan, şöyle konuştu: “Akdeniz foklarının, yunusların, deniz kaplumbağalarının yaşam alanı olan mağaları yok edenler doğayı korumaktan söz ediyorlar. Daha dün işçi konteynerlerinin bulunduğu bölgeden gelen görüntüler kanalizasyonun, kirli atık sularının oluşturduğu gölcükleri gösteriyor. Bölgeden kötü kokular yükseliyor.”

Akkuyu NGS Fukuşima Öncesi Teknolojiyi Kullanıyor   

Akkuyu NGS’de güvenlik önlemlerinin söylendiği gibi üst noktalarda olmadığını iddia eden Özkan, “Oysa biz biliyoruz ki, Mitsubish Şirketi 4480 MW gücündeki Sinop Nükleer Santral Projesi’nden çekildi. Çünkü Fukuşima Felaketi’nden sonra Japonya Devleti nükleer santral güvenlik standartlarını yükseltmişti. Mitsubish, Japoya dışında da bu güvenlik standartlarını uygulamak zorundaydı. Bu takdirde de Sinop projesinin maaliyeti 18 milyar dolardan 44 milyar dolara çıkıyordu.” dedi.

Nükleer santrallerin her şekilde güvensiz olduğuna vurgu yapan Özkan, “4800 MW gücündeki Akkuyu Nükleer Santrali’nin 22 Milyar dolarlık maaliyetinin 2010’dan bu yana hemen hemen hiçbir artış olmaması güvenlik standartlarının Fukuşima öncesi olduğunu göstermektedir.” ifadelerinde bulundu.

Akkuyu Nükleer Atık Çöplüğü mü Oluyor?  

Radyoaktif atıkların geçici olarak bölgede depolanacağına yönelik endişelerini de dile getiren Özkan, böyle bir durumun ithal nükleer atıkları da bölgede depolamanın önünü açabileceğini söyledi. Başka bir Mersin NKP üyesi ise, birkaç ay önce İtalya bayraklı bir geminin Akkuyu’ya geldiğini ve bu sırada Akkuyu’da açılan çukurların, İtalyan bayraklı gemi bölgeden uzaklaştıktan sonra kapandığına dair iddialarda bulunarak, “Akkuyu şimdiden nükleer bir çöplük olarak kullanılmaya başlandı” dedi.

Akkuyu’da İşler Yolunda Gitmiyor

En önemli noktanın ise ROSATOM’a ait yüzde 49’a varan hisselerin satılabilme ihtimali olduğunu söyleyen Özkan, “ROSATOM kendisene yerli ya da yabancı toptan ya da perakende müşteri aramaktadır. Gerçekleştirilen basın bilgilendirme toplantısı da aslında bir pazarlama çağrısıdır. Bir finansman zorluğu yaşandığı, yüzlerce yer sarsıntısı yaratan patlayıcı kullanımına rağmen halen ‘saha zemininin hazırlanması çalışmaları devam etmektedir’, ‘gayret sarf ediyoruz’ gibi söylemler işlerin yolunda gitmediğini ortaya koymaktadır.” dedi.