Mezitli Belediyesi ve Mezitli Kent Konseyi işbirliği ile “Geçmişten Geleceğe Demokratik Dönüşümde Yerel Yönetimlerin Önemi” konulu panel gerçekleştirildi.

Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, belediyelerin, vatandaşların karar süreçlerine katılmalarının önünü açmaya öncülük etmeleri gerektiğini söyledi.

Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan'ın yönettiği panele konuşmacı olarak Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, geçmiş dönem Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ve Çankaya Kent Konseyi Başkanı Mustafa Coşar katıldı.

Farklı şehirlerde belediyelerin toplumsal projelerinin konuşulduğu panelde Mezitli Belediyesi'nin dünya çapında başarı kazanmış projeleri de anlatıldı. Panele, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Seyhan Belediye Başkanı Akif Kemal Akay, belediye meclis üyeleri, mahalle muhtarları, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.

“Bizler, vatandaşların karar süreçlerine katılmalarının önünü açmaya öncülük etme durumundayız”

Panelin açılış konuşmasını yapan Mezitli Belediye Başkanı Tarhan, demokratik rejimlerin katılım araçlarının halkın ve dünyanın sorunlarını çözmede yetersiz kaldığı, yeni ve yenilikçi metotlara gerek olduğu tartışmasına dikkat çekti. 17 yaşındaki İsveçli Greta Thunberg'in, 200 ülkede 40 bin çocuğu dünyanın geleceği için harekete geçirebildiğini belirten Tarhan, Thunberg'in BM dahil, dünya liderlerine karşı bir hareketi başlatabildiğinin altını çizdi. Başkan Tarhan, “Belediyelerimiz, katılımcı demokrasinin geliştirilmesi, toplumsal mutluluk ve refahın yükseltilmesi için ‘sosyal yenilikçiliği' bir araç olarak kullanmalıdır. Böylece halk, toplumsal gruplar kendi sorun ve istemlerini belirleyerek yenilikçi çözümler üretip, bunları karar süreçlerine taşıyarak uygulanmasını sağlayacaktır. Bu kavram günümüzde ‘demokratik yenilikçilik' kavramına evrilmiştir. Demokratik katılımcılık ile başta genç kuşaklara katılım bağlamında demokratik yenilik olanaklarını oluşturma fırsatlarını hazırlamalıyız. Bu olgu, demokrasimizin geleceği için umut kaynağı olacaktır. Belediyeler halka en yakın demokratik kurumlardır. Bizler, politik güçlerimizi kaybederiz korkusuna kapılmadan; gençlerin, kadınların, çocukların, ihtiyaç sahiplerinin, küçük üreticilerin, yoksulların, engellilerin ve bütün vatandaşların yaşadıkları çevreyi, yaşam koşullarını geliştirecek, dünyaya sahip çıkacak vatandaş olma yolunda eğitilmeleri, birlikte öğrenmeleri, paylaşmaları ve ‘yenilikçi katılım araçları' geliştirmeleri için karar süreçlerine katılmalarının önünü açmaya öncülük etme durumundayız” dedi.

“Belediyeler dönüşümün öncüsü olmalıdır”

31 Mart seçimleri sonrası birçok şehirde CHP'li belediye başkanlarının seçimleri kazanmasının ülkedeki iklimi olumluya çevirdiğini savunan Tarhan, “Günümüz demokrasisinin giderek daraltılan sınırlarına itiraz eden kesimlere uzunca bir süredir demokratik yenilikçilik alanında biz CHP'li belediyeler başarılı uygulama örnekleri veriyoruz. Değişim önce belediyelerden başlar. Sadece çevre sorunları değil, bizler demokrasi, adalet, özgürlükler bağlamında belediyeler olarak bu değişim ve dönüşümün öncüsü olmalıyız. Bizler de evimizdeki yangını söndüreceğiz. Bizler de kavgadan vazgeçmeyelim, pes etmeyelim” diye konuştu.

“Verdiğimiz sözleri ancak işbirliği ile gerçekleştirebiliriz”

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer de yerel yönetim ve merkezi yönetim ilişkilerini anlattı. Mersinlilerin kendisini 5 yıl hizmet etmesi için seçtiğini ifade eden Seçer, “Demokrasi tüm kurumsal yapılarda tam olarak çalışmalı ki işlevsel olsun. Ben sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte aldığımız kararları uygularken elbette merkezi yönetimle birlikte hareket edeceğim. Beş yıl sonra seçimde halkın karşısına hizmet etmiş bir belediye başkanı olarak çıkmanın yolu merkezi yönetimle işbirliğinden geçmektedir. Eğer biz başta metro olmak üzere söz verdiğimiz projeleri gerçekleştiremezsek vatandaş bizden hesabını sorar. ‘Ben size oy verdim siz yerine getirmediniz. Merkezi yönetimle ilişkileriniz beni ilgilendirmez' der. Bunun bilinciyle gerekirse Cumhurbaşkanına da çıkarım, bakanlara da giderim” ifadelerini kullandı.

“Kent konseyimiz aracılığı ile halkımızın aldığımız kararlara katılımını sağlıyoruz”

Panelde ilk sözü alan Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt, ilçesinde hayata geçirdikleri projelerde kent konseyinin ve sivil toplum kuruluşlarının payını anlattı. Türkiye'de daha önce rastlanmayan bir biçimde kent konseyi başkanının meclis toplantılarına katıldığına dikkat çeken Kurt, “Biz, kent konseyimiz aracılığı ile halkımızın aldığımız kararlara katılımını sağlıyoruz. Çok önemli sosyal projeleri bu şekilde gerçekleştirdik” şeklinde konuştu.

“Kent konseyleri yetmez; mahalle komiteleri de olmalı”

Geçmiş dönem Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey ise kent konseylerinin aktif olarak çalışabilmeleri için mahalle komiteleri oluşturmak gerektiğini söyledi. Belediye yönetim şemasını konuklarla paylaşan Bozbey, “Sivil toplum kuruluşlarımız ve kent konseyimiz, alt birimleriyle birlikte alınan kararlar kent yönetiminin demokratikleşmesinin önünü açacaktır. Uzun vadede bu yönetim anlayışı ülke sathında gelenek hale gelecektir” diye konuştu.

Daha sonra panele katılanlara teşekkür plaketi takdim edildi. Panelde ayrıca Türkiye'de bir ilk olan Mezitli Kent Konseyi ve Çankaya Kent Konseyinin kardeşlik protokolü de imzalandı.