Mersin Cemevi’nde nevruz coşkusu yaşandı. Baharın gelişi, doğanın uyanışı olarak kutlanan nevruz, Mersin Cemevi’nde bir araya gelen yüzlerce kişi tarafından coşkuyla kutlandı.

Cemevi İnanç Kurulu Başkanı Erdoğan Sevim’in okuduğu gülbengle başlayan etkinlikte nevruz ateşi yakılırken semahlar dönüldü ve güvercinler uçuruldu.

Mersin Cemevi Başkanı Hasan Kılavuz Dede, yaptığı konuşmasında nevruzun özüne vurgu yaparak ‘’Orta Asya’dan, Orta Doğu’ya kadar birçok halk, baharın gelişi, karanlıktan kurtuluşun, aydınlık günlerin, yeni bir doğuşun, barış dostluk dayanışma sevgi ve tüm güzelliklerin sembolü olarak kutladığı nevruz; tarihi insanlığın yaradılışına kadar uzanan çok önemli bir gündür. Alevi pirleri der ki nevruz; dünyanın yaratılış günüdür, yeni bir gündür ve her günden üstündür.’’ dedi.

Mersin Cemevi’de düzenlenen nevruz etkinliğine CHP Mersin Milletvekilleri Hüseyin Çamak, Serdar Kuyucuoğlu, Akdeniz Kaymakamı ve Akdeniz Belediye Başkanı Muhittin Pamuk, Mezitli Belediye Başkanı Neşet Tarhan, Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir, siyasi parti temsilcileri, STK temsilcileri, farklı inanç topluluklarının önderleri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Dede, ‘’Şahı Merdan Ali’nin Kabe’nin içinde 21 Mart 598 doğduğu gündür. Şii ve Alevi Kızılbaş toplulukları bu günü bayram kabul ederler. Geçmişte alevi dergahlarında nevruz günü meydan açılır, sema yapılır, nefesler okunur, nasip alınır verilirdi. Alevi ve Bektaşi olmayanlar, zaman zaman alevi inancındaki Hz. Ali’nin tuttuğu yeri anlamakta zorlanmaktadır. Alevi inancında Hz. Ali tarihsel ve tarih öncesi bir kişiliktir. İlahiyatçıların da gayet iyi anlaması gereken bir kavramla Hz. Ali; kanlı canlı yaşamış ve ölmüş bir insan olmakla beraber, bu durumun çok ötesinde bir varlık, bir ilkedir. Bu nedenle onun doğum günü farklı anlatıla gelmektedir. Hz Ali’nin doğum günü olarak kabul etmeleri evvel ve ahir olanla ilişkilendirmesinin başka şeklidir. Nevruz; neşenin, umudun, yeniden başlayan hayatın kutlanmasıdır dolayısı ile de bu tarihte Hz. Ali Şahı Merdan’a pek güzel yakışmaktadır.’’ şeklinde konuştu.

Dede; konuşmasının devamında ‘’Böyle bir bayram gününde hem duamızdır, hem de dileğimizdir ki dünyada barış, ülkemiz vatandaşları arasında kin ve kibir olmadan kardeşçe her türlü terörden uzak yaşmayı hak nasip etsin. Çocuklarımız yetim kalmasın, istimrar edilmesin, kız çocuklarımız küçük yaşta gelin olmasın, okutulsun, ekonomik özgürlüklerine kavuşsunlar. Kadınlarımız şiddet görmesin, hangi inançtan olursa olsun kadınları ötekileştiren söylev ve fetvalardan uzak durulsun.’’ dedi. 

Alevilerin bekleyen sorunlarına da dikkat çeken Dede; ‘’Alevilerin inançsal yöndeki mağduriyetlerinin giderilmesi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemelerinin karaları 2015 yılından beri, Danıştay kararları 2016 yılından beri uygulanmıyor. Cem evlerinin yasal statüsü yok, Cem evlerinin elektrik giderleri, hizmet personeli, tadilat, onarım ve bakım giderleri karşılanmıyor. Okullarda mecburi din ve ahlak bilgisi dersleri vasıtası ile alevi çocukları asimile ediliyor. Hazırlanan müfredat programlarına alevi kurum temsilcileri veya akademisyenleri davet edilmiyor. Alevi köylerine cami yapılmaya devam ediliyor. Cami olmayan alevi köyüne imam ataması yapılıyor. Camilere tanınan olanaklar neyse, nelerden faydalanılıyorsa biz de cem evleri için onu istiyoruz. Alevi dergahlarının, alevi kurumlarına verilmesini istiyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yeniden yapılandırılması, tüm alevi camiasının temel istemleridir.’’ İfadelerini kullandı.

Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir’in de kısa bir konuşma yapmasının ardından, düzenlenen nevruz etkinliği Kardeş Türküler konseri ile devam etti.