Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Vahap Seçer, çalışmalarını ara vermeden sürdürüyor.
Seçer, Mersin’deki işsizlik sorununun en önemli sorunların başında geldiğini ve bu sorunun çözümü için halen atıl durumdaki projelerin hayata geçirilmesinin hayati önemde olduğunu vurguladı. 

Seçer, “Yıllardır adı var olan ancak bir türlü hayata geçirilemeyen projelerin zaman geçirilmeden hayata geçirilmesi ve yeni istihdam olanaklarının yaratılması için yeni yatırımların Mersin’e gelmesi gerekiyor. Turizmdeki sorunlar çözülürse, bu alanda yatırımlar artarsa işsizlik konusu da büyük oranda çözülmüş olacaktır” dedi.

CHP Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı için adı öne çıkan CHP’li Vahap Seçer,  sivil toplum kuruluşları ziyaretleri gerçekleştirerek, sorunları dinlemeye ve çözüm önerilerini paylaşmayı sürdürüyor. Seçer son olarak Mersinliyim Mersine Sahip Çıkalım Diyenler Derneği’nde hemşehrileri ile buluştu. 

HEPİMİZİN ORTAK PAYDAMIZ MERSİN

Sorunların karşılıklı olarak konuşulduğu ve çözüm yollarının arandığı Mersinliyim Mersine Sahip Çıkalım Diyenler Derneği’ndeki toplantıda Seçer, hizmetlerin halk için yapılması gerektiğine dikkat çekti.  Seçer, “Mersin’in yaşadığı problemlerinin çözümü konusunda sivil toplum kuruluşlarının ayrı ve çok önemli bir yeri var. Bunun için her zamankinden daha çok birliğe, birbirimizi anlamaya ve ortak aklı hakim kılmaya ihtiyacımız var. Biz bu kentte yaşıyoruz. Hangi etnik yapıdan, hangi siyasi görüşten olursak olalım bizim ortak paydamız Mersin. Dolayısıyla, Mersin’in geleceği ile ilgili verilecek olan tüm kararlarda hep birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Birlik ve beraberlik içinde olursak aşamayacağımız hiçbir sorun yok” diye konuştu. 

GERÇEK ANLAMDA TURİZM KENTİ OLMAYI HAK EDİYORUZ

Mersin’in sanayi, tarım başta olmak üzere her alanda var olan potansiyelini harekete geçirmenin önemini anlatan Seçer, Mersin’i bir dünya kenti olarak gerçek anlamda bir turizm kenti kimliğine kavuşmasının önemine de dikkat çekti. “Mersin’in bereketli toprakları var, sanayisi var, turizm potansiyeli var. Geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan üzerinde yaşadığımız bu topraklarda; deniz turizmi, inanç turizmi, kayak turizmi, doğa ve tarih turizmi gibi her çeşit turizm alanımız var” diyen Seçer, var olan bu potansiyelin hayat bulması için merkezi hükümete büyük görevler düştüğünün altını çizdi. Seçer, “ Mersin;  dünyaya açılan limanı, organize sanayi bölgeleri, verimli tarım alanlarında yapılan yatırımlarla öne çıkıyor ve vergi sıralamasında 6’ncı sırada yer alıyor. Ama hükümetten aldığı hizmetler açısından ne yazık ki hak ettiği yerde değil. O nedenle, turizm kenti olmayı uzun yıllar önce hak eden Mersin’in hak ettiği hizmetleri alması için yerel yönetimlerin merkezi hükümetle mutlak surette iş birliği yapması gerekiyor. Yeni yatırımcıları Mersin’e çekmek için, yıllardır adı var olan ancak bir türlü hayata geçirilemeyen projelerin zaman geçirilmeden hayata geçirilmesi ve yeni istihdam olanaklarının yaratılması gerekiyor. Ama iktidar, Mersin’i adeta cezalandırıyor. Turizmdeki sorunlar çözülürse, bu alanda yatırımlar artarsa işsizlik sorunu da büyük oranda çözülmüş olacaktır. İşte bunun için artık yılan hikayesine dönüşen Sahil Bandı projesi, Çukurova Havaalanı projesi bizim için büyük önem taşıyor” diye konuştu.

ADI OLAN AMA KENDİ OLMAYAN PROJELER ARTIK HAYATA GEÇMELİ

Mersin’in en büyük sorunlarının başında işsizliğin geldiğini anlatan Seçer, Mersin’in yaklaşık 350 bin Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yaptığını hatırattı ve mevcut işsizliğe Suriyelilerin de dahil olmasıyla işsizlik sorununun daha önemli ve çözülmesi gereken öncelikli bir hal aldığını vurguladı. Seçer, “Mersin’de işsizlik, özellikle genç işsizlik ülkemizin ortalamasından çok daha fazla. İşsiz insan, aç insan; potansiyel bir suçlu haline dönüşebiliyor. Bu çok önemli ve dikkate alınması gereken bir sorun. O nedenle, önceliğimizin istihdam yaratacak, kayıt dışı çalışmaların önüne geçecek çalışmaları sağlamak olmalıdır. Mersin’in bize sunduğu her türlü imkan var. Önemli olan bu imkanları şehrimiz için doğru değerlendirmek ve hemşehrilerimizi barış içinde, huzur içinde yaşayabilecekleri bir ortama dönüştürmektir. İşte bu nedenle, yeni yatırım olanaklarının önünü açabileceği dikkate alındığında 1/5000’lik imar planının büyükşehir belediye meclisinden geçmesini bu açıdan çok önemsiyorum”  diye konuştu.