Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. İbrahim Halil Karakan, bir fabrikanın kadın personeline ‘meme kanseri’ hakkında seminer verdi. Op. Dr. Karakan, erken teşhisin önemine dikkat çekti.

Meme Kanseri Farkındalık Ayı etkinlikleri kapsamında Medical Park Tarsus Hastanesi, Mersin-Tarsus Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren bir tesiste çalışan kadınlara yönelik seminer düzenledi. Seminerde Dr. İbrahim Halil Karakan, çeşitli birimlerde çalışan 45 kadın personele sinevizyon eşliğinde meme kanseri hakkında bilgi verdi. Kadınlara bilgilendirici broşürlerin de verildiği seminerdeki sunumunda Op. Dr. Karakan, meme kanserinde erken teşhisin önemine vurgu yaptı.

Elle muayene yapılabilir

Meme kanserinin, erken teşhis edildiğinde çok yüksek başarı oranıyla tedavi edilebildiğini belirten Op. Dr. İbrahim Karakan, kadınların kendi kendilerini elle muayene ederek herhangi bir kitle fark ederlerse doktora gitmeleri gerektiğini söyledi. Op. Dr. Karakan, 40 yaş üstündeki kadınların düzenli olarak taramadan geçmesinin öneminin de altını çizerek risk faktörlerini şöyle sıraladı:

“40 yaş üstünde olmak, diğer memede meme kanseri hikayesi, ailede meme kanseri hikayesi, bening meme hastalıkları, 12 yaşından önce adet olmak, 55 yaşından sonra menopoza girmek, hiç doğum yapmamak veya ilk doğumunu 31 yaşından sonra yapmak, uzun süre doğum kontrol hapı kullanmak, over, uterus, kolon kanseri hikayesi, diyabet hastası olmak, alkol kullanmak.”

Bu belirtilere dikkat

Op. Dr. İbrahim Halil Karakan, seminerde meme kanserinin belirtileri hakkında ise şu bilgileri verdi:

“Kitle: Meme kanserinin en erken belirtisi, çoğu kez tek, ağrısız ya da hafif ağrılı, kısmen sınırları belirlenen, gerginliği olmayan, hareketi sınırlı ve sert bir kitledir.

Ağrı: Genellikle hastalığın geç dönemlerinde ortaya çıkabilen ağrı, meme kanserinde sık görülen bir belirti değildir.

Meme başı akıntısı: Daha çok bening meme hastalıklarında görülen meme başı akıntısına, meme kanserinde sık rastlanmaz. Ancak memede bir kitle palpe edilir ve bastırıldığında akıntı görülürse akıntının kanserle ilgili olabileceği düşünülmelidir.

Meme başı retraksiyonu: Zamanla tümör büyümeye ve etraf dokulara infiltre olmaya başladığında deride büzülmeler, meme başında içeri çekilme gözlenir.

Forgue belirtisi: Meme başının kitleye doğru çekilmesidir. Önden bakıldığında hastanın meme başı daha yüksekte görülür.

Lenfödem: Tümör hücreleri, cooper ligamentlerindeki lenf damarlarında ilerleyerek derinin yüzeyel lenf damarlarına ulaşır. Bu damarları tıkaması sonucu deride sınırlı bir ödem meydana gelir. Derinin görünümü portakal kabuğu biçimindedir.

Deride eritem ve ülserasyon: Kanserin ileri dönemlerinde tümör hücrelerinin deriyi tamamen kaplamaları sonucu deride eritem ve ülserasyonlar meydana gelir.

Tillaux belirtisi: Tümör hücrelerinin göğüs duvarına kadar ilerlemesiyle memenin hareket yeteneğini kaybetmesine tillaux belirtisi denir.”