Spor Toto Süper Lig takımlarından Mersin İdmanyurdu'nun yeni kulüp başkanı Hüseyin Çalışkan oldu. Eski başkan Ali Kahramanlı'nın aday olmadığı olağanüstü genel kurulda, Hüseyin Çalışkan başkanlığındaki 17 kişilik yeni yönetim belirlendi.

VALİ ÖZDEMİR ÇAKACAK: "BÖYLE BİR KULÜBE HERKESİN SAHİP ÇIKMASI GEREKİYOR"

Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayı'nda gerçekleştirilen Mersin İdmanyurdu'nun 10. Olağanüstü Genel Kurulu, Divan Kurulu üyelerinin oluşturulmasıyla başladı. Divan Başkanlığı'nı Serhan Kandemir'in yaptığı toplantıda konuşan Mersin Valisi Özdemir Çakacak, 1925 yılında kurulan ve neredeyse Cumhuriyet ile yaşıt olan Mersin İdmanyurdu'nun, bu yönü ile Türkiye'deki spor kulüpleri arasında önemli bir yeri olduğunu söyledi. Mersin İdmanyurdu'nun çok köklü bir geçmişe sahip bir spor kulübü olduğunu vurgulayan Çakacak, "Mersin İdmanyurdu, kentin ortak değeridir, en önemli zenginliklerinden biridir. Siyasi düşüncesi ne olursa olsun, etkin yapısı ne olursa olsun, Mersin'de yaşayan ve bu şehrin havasını teneffüs eden insanların sahiplendiği güzide bir müessesedir. Dolayısıyla böyle bir değere herkesin sahip çıkması gerekiyor" dedi.

"SAHİP OLDUĞUMUZ DEĞERİN KIYMETİNİ BİLMELİYİZ"

Kurulduğu günden bu güne kadar tüm yönetim kurulu üyelerine teşekkür eden Vali Özdemir Çakacak, "Hepsinin amacı bu kulübü daha güzel yerlere taşımaktı. Dışarıdan konuşmak çok kolay, ama önemli olan icra makamına gelip burada bir şeyler yapabilmek ve ondan sonra konuşmaktır. O nedenle ben şu ana kadar görev alan herkese teşekkür ediyorum. Bu bir sorumluluktur, Mersin İdmanyurdu'na sahip çıkmaktır. Bu kent böyle güzel bir değere sahipken bunun kıymetini bilmemiz lazım. Bunun kıymetini bilmek için de bir tarafından tutmamız gerekir. Mersin İdmanyurdu gibi bir kulüpte yönetici olmanın elbette bazı maliyetleri vardır. Biz Ali Kahramanlı'nın fedakarlığından ötürü kendisine teşekkür ediyoruz ve kendisinden bundan sonra da özveri yapmasını bekliyoruz" diye konuştu.

KOCAMAZ: "KURUMSALLAŞMAK ŞART"

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz ise Mersin İdmanyurdu'nun yaklaşık bir asra varan bir mücadelenin ürünü olduğunu belirterek, "Bulunduğu yer ne Mersin'e ne de Mersin İdmanyurdu'na yakışmıyor. İki sene önce çöktüğü yerden ayağa kalmış ve Süper Lig'i 7. sırada bitirmiş, transfer yasağına rağmen bu kulüp Mersin'i hak ettiği yerde temsil etmiş. Ama aynı kadro, aynı yöneticiler yine transfer yasağı var, bugünkü konumda gerçekten hepimizi üzen bir yerdedir. Bunun nedenleri çok, saymakla bitmez. Hepimiz kulüp başkanlığı yaptık, yöneticilik yaptık, bizler bu işi biraz da amatörce götürüyoruz. Hep bu kulüpleri birileri kullanmaya çalıştı, birileri kulüpten geçinmeye çalıştı. Artık profesyonel yönetimin gerektiği herkes tarafından söyleniyor. Kurumsallaşmanın mutlaka sağlanması gerekiyor. 1925 yılında kurulmuş Mersin İdmanyurdu'nun halen dikili bir ağacı yok, tesisi yok. Demek ki, kurumsallaşmayı yeterince sağlayamamışız" ifadelerini kullandı. Mersin İdmanyurdu'na bir tesis kazandırmak için 10 milyon liralık bütçe ayırdıklarını, ancak yer tahsisi taleplerinin bir türlü karşılık bulmadığını ifade eden Kocamaz, "Kurumsallaşmanın ana temeli, açık ve şeffaf olmaktır. Yöneticilik görevi her zaman dışarıda şaibeli bir görev olarak görülmüştür. Bunu aşabilmek için her şeyin açık ve şeffaf olması gerekir. Bir söz vardır 'malı ile malamat oldu' diye. Yöneticiler buraya katkı koyar, çoluğunun, çocuğunun rızkını kulübe aktarır, ama dışarıda birileri 'Acaba burada ne oldu?' diye insanların karşısına çıkar. Bunu aşmamız lazım. Bunu aşabilmenin yolu da özellikle her hafta yönetim kurulunun mutlaka toplanması ve bu toplantıda kulübün gelir ve giderlerinin tüm yöneticilerinin önüne serilmesi ve herkese bu hesapların verilmesidir" şeklinde konuştu. Ali Kahramanlı'ya bugüne kadar verdiği hizmetlerden dolayı teşekkür eden Kocamaz, "Kendisinden bir yaklaşım daha bekliyoruz. Kulübün önünün açılması için sadece temliğin geriye alınması yetmez. Bir kısım fedakarlık daha bekliyoruz. Gerçekten 8 yıldır bütün muhalefete rağmen bu işi yürütmek herkesin işi değil. Başarının yanındaki fotoğrafta herkes yer alabiliyor ama taşın altına elini koymak gerektiğinde herkes geri çekiliyor. Bu şehirde yaşayan ve para kazanan insanlara bu durum yakışmıyor. Artık taşıma su ile değirmenin dönmeyeceği kesin. O nedenle şu anki belediye tesislerinin bir bölümünü Mersin İdmanyurdu'na tahsisi için çalışma başlatıldı. En azından bir bölümü Mersin İdmanyurdu'nun kullanımına açılacak" şeklinde konuştu.

KAHRAMANLI: "BİZ BU KULÜBE HER ŞEYİMİZİ VERDİK"

Mersin İdmanyurdu eski Başkanı Ali Kahramanlı ise 2008 yılından bu yana kulüp başkanlığı yaptığını ifade ederek, bu süreçte Mersin İdmanyurdu'nu önce 2. Lig'ten Bank Asya'ya, ardından da Süper Lig'e çıkardıklarını hatırlattı. Bunların kolay olmadığını, çok mücadele ettiklerini vurgulayan Kahramanlı, "29 yıl sonra bu takımı Süper Lig'e çıkardık. O dönemde Mersin İdmanyurdu'nun maç yaptığı Tevfik Sırrı Gür Stadyumu'nun halini hepimiz çok iyi biliyoruz. O stadyumu Süper Lig'de maç oynanır hale getirdik. Çok çalıştık, çok mücadele ettik. Şu anda zor bir dönemden geçiyoruz. Ben bu süreçte başta Hüseyin Çalışkan ve yeni oluşacak yönetime başarılar diliyorum. Bu süreçte herkesin Mersin İdmanyurdu'na destek olması gerektiğini söylüyorum. Yıllardır biz bunu söyledik, ama hiç kimse bize destek olmadı, herkes bizi yalnız bıraktı. Biz Mersin sporuna ve Mersin İdmanyurdu'na hizmet ettik. Gecemizi, gündüzümüzü verdik. Paramızı verdik, canımızı verdik ve kalbimizi de verdik. Bu kadar çalıştık, bu kadar mücadele ettik ama şu an bakıyorum ki, sanki biz hiçbir şey yapmamışız gibi bir hava oluşturuluyor" dedi.

"BU KULÜBÜN PARASINI YİYEN VARSA, ONA HARAM OLSUN"

Bu kulübe çok şey verdiğini ve vermeye de devam edeceğini dile getiren Kahramanlı, konuşmasının son bölümünde duygulanarak şöyle devam etti: "Ben her zaman Sayın Hüseyin Çalışkan ve yönetiminin yanında olacağım. Onlar ne veriyorsa ben de o kadar vermeye devam edeceğim. Bu kulüpten ayrılmak benim için hakikaten çok zor olacak. Bu kulüp benim çocuğum, benim evladım gibi. Ben aileme, çoluğuma, çocuğuma ayırmadığım zamanı bu kulübe ayırdım. Bugün bu görevi bırakıp gitmek gerçekten benim için çok zor. İşime, aileme ayırmadığım zamanı Mersin İdmanyurdu'na ayırdım, ayırmaya da devam edeceğim. Özellikle hesaplarımızla ilgili de şunu söylemek istiyorum. Bu konuda her zaman açık ve şeffafız. Kim ne zaman isterse açıp bakabilir. Biz bu kulübün parasını yemedik. Biz bu kulübün parasını çalmadık. Biz bu kulübe para verdik. Bizden habersiz, bizim haberimiz olmadan bu kulübün parasını yiyen varsa ona haram olsun. Kulübün hesaplarıyla ilgili tüm hesaplarımızın incelenmesini istiyoruz. Biz buradayız. Kim ne konuşuyorsa burada konuşsun. Bizim her şeyimiz meydanda. Bu kulübe servetini veren, malını veren, canını veren bir kulüp başkanıyım. Ben kulüp başkanı olduğumda 250 tırım vardı, bugün 100 tırım var. O gün şirketimin borcu yoktu, bugün şirketimin borcu var. Ben bu kulübe bir servet verdim. 8 yıldır Mersin İdmanyurdu'na verdiğim para 20 milyon TL."

Konuşmaların ardından Mersin İdmanyurdu'nun mali ve hukuki işlerden sorumlu yönetim kurulu üyesi Sedat Aydöner tarafından çalışma ve faaliyet raporu okunarak oy birligi ile kabul edildi. Aydöner tarafından açıklanan mali tabloda ise Mersin İdmanyurdu'nun 75 milyon 468 bin lira borcu olduğu belirtildi. 2015-2016 yılı tahmini bütçenin ise 120 milyon lira olduğu ifade edildi. Açıklanan raporların ardından yapılan seçimlerde ise Hüseyin Çalışkan, Mersin İdmanyurdu'nun yeni kulüp başkanı oldu. Çalışkan, seçimler sonrası yaptığı açıklamada, zor bir dönemde görev aldıklarını belirterek, önceki yönetime teşekkür etti. Çalışkan, Mersin İdmanyurdu'nu bulunduğu kötü durumdan çıkarmak için ellerinden geleni yapacaklarını belirterek, "İnşallah şehrin desteği ile bunu başaracağız" diye konuştu.

Hüseyin Çalışkan başkanlığındaki Mersin İdmanyurdu'nun yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu: "Hüseyin Çalışkan (Başkan), Senan İdin, Özgür Sanal, Hikmet Kaya, Engin Şahin, Abdi Kurt, Sedat Aydöner, Mehmet Can Duman, Beşir Acar, Apti Öztürk, Metin Yıldıran, Mahsun Sevimli, Murat Altındere, Akif Serin, Cihat Gündoğar, Vedat Yüksel ve Sabri Tekli"