Mersin’in Deprem Master Planı Yok | İmge Gazetesi

 
             HABER ARŞİVİ    |    GÜNCEL    |    ÖZEL HABER    |    SİYASET    |    KÜLTÜR SANAT    |    EKONOMİ    |    YAŞAM    |    SPOR
Mersin’in Deprem Master Planı Yok


Mersin Mimarlar, İnşaat ve Jeoloji Mühendisleri Odaları 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla ortak bildiri yayınladı ve Türkiye’nin deprem gerçeklerini bir kez daha hatırlattı.

 

Mersin Mimarlar, İnşaat ve Jeoloji Mühendisleri Odaları 1-7 Mart Deprem Haftası dolayısıyla ortak bildiri yayınladı ve Türkiye’nin deprem gerçeklerini bir kez daha hatırlattı.

Yapı denetimi, kentsel dönüşüm ve imar barışı gibi konuları hatırlatarak konuşmasına başlayan JMO İl Temsilcisi Erkan Demir, “İnsan yerleşmelerini daha güvenli, daha sağlıklı ve yaşanabilir kılmak, gerekli planlama mekanizmaları ve kaynakları sağlayarak doğal afetlerin ve diğer acil durumların insan yerleşimleri üzerindeki etkilerini hafifletmek, afetten etkilenen yerleşimleri gelecekteki afetlerle ilgili risklere karşı korumak sosyal devletin temel görevlerinden biridir.” diye konuştu.

“Ülkemizin Jeolojik Gerçeğini Görmeliyiz”

Bir doğa olayı olan depremlerin, bilimden, akıl ve teknikten uzak uygulanan politikaların sonucunda birer afete dönüştüklerine vurgu yapan Demir, “20 yıllık yakın tarihimizde yaşadığımız 17 Ağustos 1999 Marmara, Bolu-Düzce ve Van depremlerini unutmadık. Son aylarda Denizli, Manisa, Balıkesir, Elazığ, Malatya ve Van'da meydana gelen depremlerde, 50'yi aşkın vatandaşımız yaşamını yitirmiş, 1700'ü aşkın vatandaşımız yaralanmıştır. Mal kayıpları açısından ağır hasar gören 20.000 konutun yıkılarak yaptırılması için 4.milyar TL civarında kaynak gerekirken, yaşanan depremler nedeniyle uğranılan zararın ise 6.milyar TL'yi geçeceği anlaşılmaktadır. Afetler nedeniyle her yıl ortalama GSMH`nın %1 ile %3`ü arasında ekonomik kayıp/afet zararıyla karşılaşmaktayız. Bu örnekler, yaşanan can ve mal kayıpları açısından en yıkıcı yüzüyle depremlerin, ülkemiz jeolojik gerçekliğini bir kez daha göstermiştir.” dedi.

“Fay Hattı Üzerine Yapılaşma Kurulmamalı”

Depremlerde, can ve mal kayıplarının çoğunun "Aktif Fay Zonları veya Hatları” üzerine doğrudan oturan yerleşim birimlerinde daha ağır bir şekilde yaşandığının görüldüğünü belirten Demir, şöyle devam etti: “Elazığ  ve Van (Başkale) depremleri göstermiştir ki, depreme kaynaklık eden Doğu Anadolu Fay Zonu üzerine oturan binaların depreme karşı koyarak ayakta kalması mümkün olmamış, can ve mal kayıpları ortaya çıkmıştır. Tarihsel süreçte kentimiz ve çevre illerde bu güne kadar binlerce can kaybına, ağır maddi kayıplara yol açan yıkıcı depreme kaynaklık etmiş olan Doğu Anadolu Fay Zonu (DAFZ), sessizliğini korumakta ve enerji biriktirmektedir. Üzerinde çok sayıda sismik boşluk bulunan DAFZ‘nun değişik kollarının yakın bir gelecekte de yeni yıkıcı depremlere kaynaklık etmesi kaçınılmazdır. Özellikle yeraltı su seviyesinin yüksek olduğu gevşek nitelikli Alüvyonal çökellerden oluşan taşıma gücü düşük zemin üzerinde yoğunlukla kıyı şeridine inşa ettiğimiz kentimiz olası  depremleri daha şiddetli olarak hissedecektir.”

“Ulusal Afet Planı Hayata Geçmeli”

Türkiye’de ulusal bir Deprem Haftası Etkinliklerinden bahsedilmesinin mümkğn olmadığını söyleyen Demir, “Depremlerin; bilimsel, ekonomik, sosyal, kültürel, eğitim gibi her düzeyde ele alınacağı Deprem haftası etkinliklerinin; toplumsal hafızamızın canlandırılması, toplumda deprem/afet bilincinin oluşturulması, eğitim sistemi içinde konunun işlenerek deprem/afetten korunmanın yollarının anlatılması, deprem zararlarının azaltılarak doğa olayının afete dönüşmesinin engellenmesi kapsamı ile planlanıp üzerine gidilen, strateji ve eylem planları ile bir devlet politikası haline getirilmesi gerekirken,  bugün ülkemizde ulusal bir “Deprem Haftası Etkinlikleri” programından bahsetmemiz mümkün değildir.” ifadelerini kullandı.

Mersin’de Deprem Planı Yok

Mersin’de Deprem Master Planının olmadığına vurgu yapan Demir, “Deprem Toplanma Alanlarımızdan parklarımız imar değişiklikleri ile yok edilmektedir. Hala doğal afet senaryoları üzerine yapılması gereken tatbikatlar gerçekleştirilmemiştir. Deprem yönetmeliklerimiz ne yazık ki, "beton lobisinin etkisiyle” bugüne kadar bu tür düzenlemelerin yapılmasına engel olmuş, bunun yerine "sorun fayda değil, sorun beton kalitesinde” denilerek, her yönetmelikte buna ilişkin düzenlemelerin yapılması ve gerekli tedbirlerin zamanında alınması engellenmiştir.” dedi.

Bilim insanlarının uyarılarının dikkate alınması gerektiğini söyleyen Demir, şöyle konuştu: “2012 yılında gündeme getirilen Kentsel Dönüşümün ana gerekçesi sadece ve sadece afet riskleriydi. Ancak görünen o ki hala "yara sarma" politikalarımız devam etmekte, bir türlü çağdaş afet yönetimine geçiş sağlanamamaktadır. Ne yazık ki bugünlerde bilim insanlarının, mimarların, mühendislerin, plancıların yakın gelecekte afetler karşısında daha kırılgan hale gelineceği yönündeki uyarıları dikkate alınmayarak ülkenin afetle mücadele geleceği karartılıyor.”

Çözüm Eğitim

Ülke olarak depremlerden en az zarar görmenin en önemli bileşeninin eğitim ve farkındalık çalışmaları olduğunu belirten Demir, “Toplumun her kesimini içine alan eğitim uygulamaları ve tatbikatlar ile ülkemizde depremlere karşı bir farkındalık ve dirençlilik kültürü oluşturulmalı,  Bu kapsamda ülkemizin deprem sorununa stratejik yaklaşım getiren ilk yol haritası niteliğindeki belgesi olan Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı ülke genelinde uygulanmalıdır. Bilimle, emekle, inatla, umutla...” diye konuştu.  

 

 

 

 

Etiketler :
Paylaş :

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!

 
  FLAŞ HABER

  HABER ARA
 
 
  
  YAZARLAR
   




  FLAŞ HABER



 


 
 
ANASAYFA İLETİŞİM KÜNYE GÜNCEL HABERLER SİYASET HABERLERİ SPOR HABERLERİ GİZLİLİK İLKELERİ

 

İmge Gazetesi Mersin | Resmi Web Sitesi | Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
imgegazetesi.com © Copyright 2014-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA