Cumhuriyet Halk Partisi Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit, AKP’nin savaş ve mezhepçiliğe dayalı dış politikaları ve iktidar hesapları nedeniyle ülkenin kan gölüne döndüğünü söyledi. Özyiğit, hükümet yönetemediği sürecin hesabını vermek zorunda olduğunu ifade etti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Mersin İl Başkanı Abdullah Özyiğit, parti binasında düzenlediği basın toplantısında Ankara’da yaşanan katliamı kınadı. Konuşmasına; “Tüm ulusumuzun başı sağ olsun” diyerek başlayan Özyiğit, terörü lanetleyerek, “Katilleri tanıyoruz!” dedi. Üçüncü Ankara katliamını da unutmayacaklarını dile getiren Özyiğit, “Ankara’nın göbeğinde emniyetçe hassas koruma bölgesinde Güven Park Kızılay'da şu andaki resmi makamlara göre 37 Yurttaşımız katledildi. 100’ün üzerinde vatandaşımız yaralandı. Ankara'da gerçekleşen saldırıyı ve katliamı şiddetle protesto ediyor ve kınıyoruz. Yaşamını yitirenlerin ailelerine baş sağlığı ve sabır, yaralılara acil şifalar diliyoruz” dedi.

“YAYINI DEĞİL TERÖRÜ ENGELLE”

Türkiye’de istikrar sağlanamadığını, insanların öldüğünü ifade eden Özyiğit, buna karşılık terör saldırıları sonrası getirilen yayın yasaklarını; “Yayını değil terörü engelle” sözleriyle eleştirdi.

Türk Devleti’nin güçlü olduğunu ancak hükümetin aciz olduğunu dile getiren Özyiğit, onca insanın yaşamını yitirmesine rağmen tek bir istifanın olmadığına dikkat çekerek, şunları söyledi:

“AKP’nin savaş ve mezhepçiliğe dayalı dış politikaları ve iktidar hesapları nedeniyle maalesef ülkemiz kan gölüne döndü. Reyhanlı, Suruç, 10 Ekim, 17 Şubat ve 13 Mart Ankara bombalamaları ve katliamları adeta birbirini takip eden, aynı amaca hizmet eden nitelikte saldırılardır. Her ne hikmetse hepsi hakkında hızla gizlilik kararları alındı, basına haber yasağı kondu ve tıpkı saldırılar gibi dosyaları da karanlıkta bırakıldı. Sivil siyasetçilerin, sendika yöneticileri ve üyelerinin, demokratik kitle örgütü temsilcilerinin attığı her adımı, sarf ettiği her sözcüğü, gittiği her yeri takip eden devlet, burnunun dibindeki cephanelikleri, canlı bombacıları, patlamaya hazır araçları göremiyor, engellemiyor! Katliamları kınayan, protesto edenler için ise hızla soruşturmalar açılıyor, cezalar veriliyor! Yüzlerce insanımızı kaybettik, hala bir tek Bakan, bir tek yetkili istifa etmedi. Hükümet hala bir güvenlik zafiyeti olmadığını iddia edebiliyor! Cumhuriyet tarihi bu kadar yüzsüz, bu kadar pervasız bir hükümet görmedi.”

“HEDEF KORKU İMPARATORLUĞU YARATMAKTIR”

“Bugün güçlü Türkiye Cumhuriyeti devletinin AKP Hükümeti tarafından düşürüldüğü durumu ibretle izliyoruz” diyen Özyiğit, saldırganların hedefinin ülkenin birlik bütünlüğü olduğuna vurgu yaparak, “Hedef demokrasidir! Hedef korku imparatorluğu yaratmaktır.

Hedef ülkenin birlik bütünlüğüdür! Hedef Misak-I Millidir. Irkçı, şoven politikalarını sürdürerek halkların barış içinde bir arada yaşama umudunun önüne set çekmek isteyenler, dün Ankara'da katliamlarıyla pervasızlıklarını bir kez daha gözler önüne sermiştir” dedi.

“TERÖR İNSANLIK SUÇUDUR”

Tüm yurttaşları siyasi görüşü ne olursa olsun teröre karşı birlikte hareket etmeye çağıran Özyiğit, şunları söyledi:

“Cumhuriyet Halk Partisi olarak, son dönemde iyice belirginleşen büyük baskı düzenine karşı, onurlu ve kararlı duruşumuzdan asla vazgeçmeyeceğiz. Baskılara, tehditlere ve zorbalığa boyun eğmeyeceğiz. Terör insanlık suçudur. Birlik, bütünlük İçerisinde ülkemizde yapılan bu hain saldırılara karşı tüm siyasilerin, demokratik kitle örgütlerinin, STK’ların, meslek odaları, yerel yönetimler ve vatandaşlar tek ses, tek vücut haline gelerek tepkilerimizi göstermek zorundayız. Dünya görüşümüz ne olursa olsun, yaşamımıza, yaşam alanlarımıza, müdahale eden, saldıran, katleden ve ortadan kaldırmaya çalışan teröre karşı ortak şekilde, birlikte hareket etmemiz zorunludur.”

“CUMHURİYET TARİHİ BOYUNCA TERÖRÜN KARŞISINDA OLDUK”

Demokrasinin, özgürlüklerin tamamen askıya alınması hedefiyle hareket edenlerin, bu amaçlarına asla ulaşamayacaklarını kaydeden Özyiğit, “Çünkü karşılarında Cumhuriyet Halk Partisi ve halk vardır! Sizler varsınız. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Barış/Savaş; Demokrasi /Diktatörlük ikilemlerinde Cumhuriyet tarihi boyunca terörün karşısında olduk. Olmaya da devam edeceğiz. Yani barış ve demokrasi mücadelesini yaşamımız boyunca savunacağız!” dedi.

“HÜKÜMET YÖNETEMEDİĞİ SÜRECİN HESABINI VERMEK ZORUNDADIR”

Hükümetin akan kanın hesabını vermek zorunda olduğuna işaret eden Özyiğit, “Amacımız, Türkiye’nin zor günler yaşadığı bu dönemde siyasi rant sağlamak değil. Bunca insanımızın kanı yerde kalmamalıdır. Sorumlular hesap vermelidir. Birlik ve bütünlüğümüzü kimse bozamaz. Emperyalistler, bu ülkeyi bölmek isteyenler, belki ‘Arap Baharı’ tarzını bu ülkede uygulama hevesine düşmüş kişiler ya da zihniyetler amacına erişemeyecektir. Ancak bu hükümette bu pervasızlıklarının, bu yönetemediği sürecin hesabını vermek zorundadır. Oy hesabı ile bu ülkeyi bu hale düşürenler mutlak ve mutlak hesap vermesi gerekiyor. Kendi ikballeri, seçim hesapları, otoriterlik, tekçilik, muktedirlik hırsları yüzünden bedel ödetenler, sorumluluk üstlenmeyenler bilsinler ki, mutlaka bir gün adaletin önünde hesap vereceklerdir. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak; işçilere, emekçilere, kadınlara, yoksullara, gençlere bir kez daha Sesleniyoruz barış ve demokrasi mücadelesi için sizleri omuz omuza vermeye çağırıyoruz. Yüreğimiz yanıyor! Yılmayacağız, sinmeyeceğiz, geri çekilmeyeceğiz.”

“BAŞKENTİ KORUYAMAYAN ÜLKEYİ NASIL KORUYACAK”

Hükümetlerin vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğuna vurgu yapan Özyiğit, “Ant olsun ki; biz, ülkeyi yaşanmaz hale getiren sizleri, hükümetinizi, partinizi ve devletleşen yapınızı demokratik koşullarda mücadele ederek ülkemizi hak ettiği özgürlük ve barış ortamını getireceğiz. Hükümetler vatandaşın can ve mal güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Yükümlülüğün gereği de hükümettedir. Yönetemiyorsunuz. Demokratik koşulların gereği istifa etmeniz gerekmektedir. İstifa edin! Başkenti koruyamayan ülkeyi nasıl koruyacaktır. Ülkemizin birlik, bütünlüğü için kaybettiğimiz şehitlerimizi unutmayacağız, bu kaos ortamında kaybettiğimiz insanlarımızı unutturmayacağız! Söz verdik! Hesabını ödeyeceksiniz! Ne yaparsanız yapın! Mutlaka bir gün Adaletin önünde hesap vereceksiniz” dedi.