MESİAD Yönetim Kurulu, Yüksek İstişare, Denetleme, Disiplin ve Başkanlar Kurulları dayanışmayı güçlendirmek amacı ile kahvaltılı toplantıda basın ile buluştu.

Sultaşa Otel’de düzenlenen toplantıya TURKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, Başkan Yardımcısı Ali Avcı, Sayman Senan İdin, ÇUKUROVA SİFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez, Genel Sekreteri Süleyman Öncül, Toros Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yusuf Zeren, Prof. Dr. Süleyman Türkel, Prof. Dr. Ahmet Özer, GİŞKAD Yönetim Kurulu Başkanı Ayferi Tuğcu, TURAB Yönetim Kurulu Başkanı Canan Sunay, TISİAD Yönetim Kurulu Başkanı Nevaf Kılıç, MESİAD Üyeleri ve basın mensupları katıldı.

Açılış konuşmasını yapan MESİAD Genel Sekreteri Yiğit Gökşen, konuklara katılımları için teşekkür etti ve toplantının amacını kısaca aktardı. Daha sonra konuşmasını yapmak üzere kürsüye MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Deniz ’i davet etti.

Mehmet Deniz; konuklarına katılımlarından dolayı teşekkür ettikten sonra, kısaca MESİAD’ın tarihçesi, kuruluş amacı, hedefleri, çalışma ilkeleri, statüsü, rolü ve çalışma alanlarından bahsetti.

Deniz; ‘’MESİAD Mersin ve Çukurova’ya kalkınma odaklı ve Türkiye için çağdaş uygarlık hedefinden bakar. Dünyaya ise, liberal ilişkiler içinde “Yurtta sulh, cihanda sulh” penceresinden bakar.

Yeni MESİAD olarak planladıklarımız; MESİAD yenilikçi bir anlayış ile organize edilecek, temsilinden üye profiline, her alanda sanayici ve iş insanı niteliğine uygun bir anlayış ve ağırlık oluşturulacak, genç ve kadınların enerjisinden daha çok yararlanılacak, üyelerimizin bilgi, birikim ve yatırımlarını güçlendirmek amacıyla ulusal ve uluslararası fuar, tanıtım ve işbirliği gezileridüzenleyecektir. Bölgelerarası kalkınma hedef ve amaçlarımızın başarısı için, çatı kuruluşlar olan ÇUKUROVA SİFED ve TÜRKONFED ile işbirliği yapılacaktır. Aynı zamanda, iş insanlarımızın Mersin ve Çukurova’da yapılmakta olan veya yapılacak olan yatırımlardan azami ölçüde yararlanması için çalışmalar yürütülecektir. Ekonomik büyüme ve kalkınma ile demokratik gelişime odaklanılacak, iş dünyası ile toplumun sorunlarına çok sesli, tarafsız ve yapıcı bir bakış açısı ile ifade edilecektir.

Mersin ve Çukurova’nın ikinci bir Marmara Havzasına dönüşebilmesi için, ekonomik coğrafi bölgeler statüsüne uygun planlar yapmak zorundayız. Gündemdeki lojistik master planı, ölçek ekonomisi kapsamına uygun kurgulanmalıdır. Bu nedenle planı, çağın gereklerine göre ve yatırımları destekler hale getirmek için gündeme taşıyacağız. Mersin’i kent merkezinden ibaret sayan anlayışı üretken bulmuyoruz. Merkeze sıkışmış durumdayız. Yeni bir bakış açısı ile yeni fikirlere, projelere, yeni öykülere ve açılımlara ihtiyaç duymaktayız. Bu nedenle yakın zaman içinde MESİAD Üyeleri ve üniversiteler ile birlikte çalıştay programlamaktadır.

Coğrafya olarak; Suriye iç savaşı ve mülteci, Ukrayna sorunu, Irak’taki siyasi belirsizlik, Ankara, Beyrut ve Paris saldırılarıyla birlikte artan küresel terör tehdidi, Rusya ile yaşadığımız kriz gibi, dünya siyasi iklimi açısından çok önemli ve kritik bir zamandan geçiyoruz. Ülkemizin Doğu ve Güneydoğu Bölgesi ‘nde yaşanan acılardan dolayı endişeliyiz. MESİAD olarak her türlü terörü kınıyoruz. Devletimiz de, huzur ve barışın tesisi için Türkiye’nin büyüklüğüne yaraşır bir hukuk ve sosyal yapı kurmalıdır. Demokrasinin yerleştirilmesi, tam demokrasi ve eşit yurttaşlık temelinde yeni bir anayasa taraftarıyız.’’ Mesajlarını katılımcılarla paylaştı.

Daha sonra kürsüye davet edilen ÇUKUROVA SİFED Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Sönmez; ‘’ Öncelikle yeni Yönetim Kurulu’nuzu kutlar çalışmalarınızda başarılar dilerken bu önemli toplantıya davet etmiş olmanızdan dolayı da teşekkür ederim. Çukurova Bölge ‘miz hakkında birkaç konuya değineceğim. Rusya ile yaşanan kriz ve sınır koşularımızla yaşanan kaostan olumsuz etkilenen ilk merkez Çukurova’dır.

Gerek Mersin ve gerekse Adana bağlamında istenen stratejik enerji adımları atılamadı. İhracat rakamlarımızın azaldığı göz önüne alınırsa, yeni Pazar arayışlarına girmemiz de kaçınılmaz görünüyor. Rusya ‘nın, Çukurova gibi güvenli alanları ve enerji altyapılarını güvensiz hale getirmeye çalışması mümkün. Bu bağlamda ülkemizin, özellikle sınır komşuları ile çatışmacı bir ortamdan uzak durması gerekiyor. Bilime önem vermeli ve bu doğrultuda çalışmaları desteklemeliyiz.’’ Dedi.

Son olarak TURKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu söz aldı. Yeni Yönetimi kutladıktan sonra, Mayıs 2015’te göreve geldiğini ve bu tarihten sonraki TURKONFED gelişmelerini katılımcılara aktardı.

Tarkan Kadooğlu; ‘’ TURKONFED olarak biz büyük bir aileyiz. Sorunlarımızı empati kurarak çözmeye çalışıyoruz ve belli noktalarda uzlaşarak ortak bir payda da buluşuyoruz. Bunu siyasilerinde yapması gerekmektedir.

2015 yılı iş dünyası için parlak bir dönem olmamıştır. İki seçim ve dövizlerdeki %30 artış, ekonomik açıdan olumsuzluk yarattı. Daha sonra yeni hükümet ile toplantılar yaptık ve 2016 yılının istikrar içinde geçeceği konusunda teskin edici konuşmalar yaptık. Fakat devamında, Suriye’nin derinleşen krizi, Rus uçağının düşürülmesi gibi önemli konular 2016 yılı için olumsuzluk teşkil edecek gibi görünmektedir. Fakat sınır komşularımızla sıfır sorun, Avrupa Birliği yolunda devam ve Kıbrıs sorununa çözüm bulabilmiş olsak, ekonomik büyümemiz sağlanmış olacak.

Aslında ülkemizin en büyük sorunu; demokrasidir. Orta gelir tuzağına sıkışmış olan Çukurova Bölgesi ‘nin bu tuzaktan çıkışı, Adana-Mersin arasında ikinci İstanbul yaratılmasıdır. Orta gelir tuzağından çıkış ancak tam demokrasi ile olur. Orta demokrasi tuzağından kurtulmak, orta gelir tuzağından kurtulmayı sağlayacaktır. Devletin mutlu, vatandaşın mutsuz olduğu bir demokrasi anlayışı kabul edilemez. Eşit vatandaşlık ve tam demokrasi ölçüleri içinde yeni anayasa yapılmalı ve hepimiz, Türkiyeliyiz diyebilmeliyiz.’’ Konularına değindi.

Konuşmacıların ortak mesajı; 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle, kadınların iş yaşamına katkılarının arttırılması ve iş kadınlarının teşvik edilmesi oldu.

Daha sonra toplantı, Tarkan Kadooğlu, Süleyman Sönmez, Ali Avcı ve MESİAD geçmiş dönem Yönetim Kurulu Üyeleri ‘ne katkıları, katılımları ve desteklerinden dolayı elişi çini tablolardan oluşan hediyelerinin takdim edilmesi ve toplu fotoğraf çekimi ile son buldu.