Akdeniz Ağaç ve Orman Ürünleri Üreticileri Derneği (AKOD) Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Ciğer, Ağaç ve Orman Ürünleri sektöründe hammadde ve fiyat konusunda yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek Orman ve Su İşleri Bakanlığı’na çağrı yaptı.

Ciğer; ‘’Türkiye’de yıllık 30 milyon metreküp orman üretilebilecek yeterliliğe sahibiz. İstihdam sağlanmak isteniyorsa bu işin en güzel yeri ağaç ve orman ürünleri sektörü, mobilya sektörüdür. Çünkü insan gücüne dayalı bir çalışma var. Türkiye’de endüstriyel orman seferberliği yapılmalı.’’ dedi.

Akdeniz Ağaç ve Orman Ürünleri Üreticileri Derneği Yönetim Kurulu Üyeleri Kamil Kurtuluş, Nihat Öz, Aziz Özcan, Kemal Ciğer, Veli Doğan Yalçın’ın da katıldığı, dernek binasında düzenlenen toplantıda konuşan Tarık Ciğer, sektörde yaşanan hammadde ve fiyat problemlerini anlatarak acil çözüm önerilerinde bulundu. 

Türkiye’nin 783 bin km karelik bir yüz ölçümünde yüzde 31’nin ormanlarla kaplı bir ülke olduğunu belirten Ciğer, problemin kendi ülkemizde yetişen ağaçları zamanında üretip, zamanında sanayinin ihtiyacı olan bir şekle dönüştüremiyor olmamızdan kaynaklı olduğunu vurguladı.

‘’Yasal düzenlemeler yapılmalı ve teknoloji kullanılmalı’’

Ciğer; ‘’Orman Genel Müdürlüğü yasalara bağlı olarak ormanların kesim işini orman köylüsünden başkasına veremiyor yani burada kendi elini, ayağını bağlıyor. Teknolojik olarak kendisini geliştiremeyen orman köylüleri mekanize olamadıklarından gelişim sağlanamıyor. Bugün Türkiye’de ki planlanan 18 milyon metreküp. Revize edilip 20 milyon metre küpe çıkartılmak için uğraşılıyor. Bunlar omuz gücüyle nereye kadar gidebilir? Artık teknoloji kullanılmalı bunun için gerekli yasal düzenlemeler mutlak yapılmalı.’’ Şeklinde konuştu. 

‘’Endüstriyel plantasyon çalışmaları ivedilikle yapılmalı’’

Türkiye’nin artık özelleştirmeye yabancı olmadığının altını çizen Ciğer; ‘’Orman ülkesi olarak ihracat yapan birçok lider ülke endüstriyel plantasyon dediğimiz çalışmalar yapılıyor. Yani 12-13 yılda maksimum 15 yılda sanayinin ihtiyacı olan ağaçlar yetiştirilebiliyor. Bizdeki ağaçlarsa minimum 45 yıl. Mersin ormanlık alanda çok şanslı bir şehir. Yüz ölçümünün yüzde 54 ü ormanlık alan fakat Mersin bu yüzde 54 lük alandan yeterince faydalanamıyor. Yine dönüp dolaşıp geliyoruz üretim sıkıntısına. Türkiye’de 30 yıl öncesinde orman kooperatifinden, orman köylüsünden bahsedilebilirdi, artık teknoloji ilerledi. Teknik açıdan artık olduğu yerde hem kesim yapıp hem de ürünü sanayinin ihtiyacı olan hale getirecek ebatlamalar yapabilecek durumdayız.’’ dedi.

‘’Türkiye bunu hak etmiyor’’ 

‘’Türkiye bunu hak etmiyor’’ vurgusu yapan Ciğer; ‘’Ağaç ve orman ürünleri sektörü gerçek anlamda istihdam sağlayabilen bir sektör çünkü bizim teknolojik gelişmelerimiz ne kadar iyi olursa olsun yine insan gücüne ihtiyacımız var. İşsizliğe katkı sunacak bir sektör. Türkiye’nin kurtuluşu ahşap ambalaj sanayinde. Ahşap masif panel üretiminde, levha üretiminde tamamen yurt dışına bağımlı hale gelmiş durumdayız. Orman Genel Müdürlüğü bir atağa kalktı; geçtiğimiz 6 yıl öncesinde 1.5 milyon metre küpken şuan 7-8 milyon metreküp odun üretebiliyor. Ama levha sektörünü ihtiyacı çok daha fazla. En az 18 milyon metre küp oduna ihtiyacı var. İhtiyacımızı endüstriyel plantasyon yapan ülkelerden karşılıyoruz.’’ diyerek dünyada diğer ülkelerden örnekler verdi.

‘’Ağaç fiyatları inanılmaz arttı ve öngörüsüz bir hale geldi’’

Türkiye olarak çok şanslı bir coğrafyada olduğumuzu ifade eden Ciğer; ‘’Endüstriyel plantasyon konusunda cılız denemeler oluyor. Yapılan çalışmalar yetersiz kalıyor. Denemeler başarılı olduğu halde nedense devamı getirilmiyor. Türkiye artık denemelerden kurtulsun. Türkiye’de bu işi yapacak bilgide ve beceride mühendislerde var, teknik imkanları da var, arazi de var. Yeter ki bu konu bir seferberlik haline dönüştürülsün. Orman seferberliği bir an önce başlamalı. Bu güne kadar sesimiz çok yüksek çıkmıyordu çünkü Ukrayna’dan, Rusya’dan, Romanya’dan, Bulgaristan’dan tomruk ithalatı yapılıyordu. Türkiye’nin az ürettiği ürünler çok ön plana çıkmıyordu. Şu an Ukrayna tomruk ihracatını yasakladı. Yıllık oradan yapılan 6 milyon metre küp tomruk ithalatımız vardı bizim. Ukrayna Hükümeti şöyle bir karar almış; keresteye ihtiyacı olan ülke varsa Ukrayna’da yatırım yapsın, tomruğu burada al, kes, keresteyi al götür. Yani biz artık makinalarımızı söküp Ukrayna’ya mı gideceğiz? Artık bütün göstergeler bizi bu avantajlı durumlara doğru itiyor. Neden? İşçilik ucuz, ağaç ucuz, elektrik ucuz, yatırım yapılacak alanlar ucuz. Dolayısı ile ağaç fiyatları inanılmaz arttı ve öngörüsüz bir hale geldi.’’ dedi.

‘’Fiyat artışları kabul edilebilir olmaktan çıkmıştır’’

Fiyat artışının kabul edilebilir olmaktan çıktığını söyleyen Ciğer; ‘’2016 yılının sonuna gelindiğinde gelecek yıl fiyatlar yüzde yüz artacak deselerdi herkes gülerdi. Şimdi evsafı bozuk ağaç dahil tomruk vasfında çok yüksek paralara satılıyor. Çünkü talep çok fazla arz yok ve bu fiyat artışları artık kabul edilebilir olmaktan çıktı. Sektörde bu konuda çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor yakın bir tarihte insanlar kapılarına kilit vurma noktasına gelebilir.
Taşımada ahşap palet kullanan bir çok fabrikalar alternatif ürünler aramaya başladılar çünkü firmalara artık ahşap paletler, ahşap ambalajlar çok pahalı gelmeye başladı.’’ Şeklinde konuştu.

‘’Orman Bakanlığımıza çağrıda bulunuyorum’’

‘’Orman Bakanlığımıza çağrıda bulunuyorum’’diyerek çağrısını yeniden tekrarlayan Ciğer, konuşmasına şu şekilde devam etti: ‘’Bakanlığımız ciddi anlamda bu konuya el atsın, konuştuklarımız kısa sürede çözülür. Ve çevremizdeki ülkelere ciddi anlamda ihracat yapabilir duruma geliriz. 

Cumhurbaşkanımızın, başbakanlığı döneminde söylediği bir şey vardı; Ankara merkezli pergeli koyun 3 saat mesafede şöyle bir çevirin. Türkiye ihracatını sadece bu 3 saatlik uçuş alanından yapsın 500 milyar doları fersah fersah geçmiş oluruz. Bakın 2023 yılı hedefimiz var; benim sektörümle ilgili söylediğim bu 500 milyar dolarlık hedefin içerisinde ağaç, orman ve kağıt ürünleri olarak topladığımızda 16 milyar dolarlık hedefim var ve ben daha 4.5 milyar dolardayım. İstediğimiz oranda hammadde tedarik edilsin, yetişiriz. Sokakta işsiz de kalmamış olur. Bu hayal değil. Biz imalatçıyız, bizim işimiz üretmek.’’

Mersin’in çok ciddi göç aldığının ve işsiz oranın arttığının da altını çizen Ciğer; ‘’Biz sektörel olarak bir çalışma yaptık. Çalışma Bakanlığı’ndan Suriyeli işçilerin izin belgelerini aldık. Uluslar Arası Çalışma Örgütü (ILO) ile ortak çalışma yaptık ve işyerlerimizde meslek sahibi yaptık. Bunu daha da artırmamız mümkündü ancak hammadde bulamadığımız için kapasitelerimizi düşürmek zorunda kaldık. Orman Bakanlığımız endüstriyel plantasyonu uyguladığında bir ömür içerisinde birkaç defa büyüdüğünü görebileceğimiz ormanlar yetiştirebiliriz. Çok uzak değil. Bugün bu fidanlar dikilsin 12 sene sonra sanayicinin önüne hammadde olarak gelir ve yıllar öncesinde konulan orman kesimini orman köylüsü yapar kuralının yeniden yapılanması gerekir.’’ dedi.