MESİAD Başkanlar Kurulu Başkanı Mustafa Güler, Mersin'in liman kenti olması sebebiyle büyük bir potansiyele sahip olduğunu ifade ederek, ipek demiryolu olarak adlandırılan hızlı tren projesinin Türkiye ayağında güney aksın Çetinkaya-Mersin bağlantısı ile modernize edilerek hızlı trene dönüştürülmesinin esas olduğunu ve Mersin'in bunu yüksek sesle dile getirmesi gerektiğini söyledi.

Mersin'in doğal potansiyeli çok yüksek olan bir il olduğuna dikkat çeken Güler, "Ticaret ve liman kenti olması turizm sektörü ile çok güçlü potansiyeli olan ender illerimizden biridir. Mersin'in hinterlandı çok geniş diğer büyük illerden farkı da hinterlandının çok geniş olmasıdır. Antalya'ya baktığımız zaman arkasında Burdur, Isparta var. İzmir'e baktığınız zaman Aydın, Manisa gibi toplam 4-5 il var. İstanbul'a baktığımız zaman Trakya ve Marmara bölgesi ile sınırlı. Mersin'e geldiğimiz zaman Orta Anadolu'nun, Doğu Anadolu'nun, Güneydoğu Anadolu'nun tek dış ticaret kapısı aynı zamanda sayfiye kenti. Bölge, iç potansiyel açısından böyle. Dış hinterlandı açısından ticari ve turizm anlamında Irak'ın İran’ın tamamı, artı Kafkas ülkelerinin Akdeniz'e açılan kapısıdır.

Kafkas ülkeleri üzerinde bundan 3 yıl önce başlamış olan ipek demiryolu projesi var. Londra-Pekin demiryolu. Bunun Türkiye entegrasyonu için daha önce ihalesi yapılmış olan Tiflis -Bakü, Kars demir yolu projesinin bu yıl içinde nihayet biteceğini söylediler. Bu dev bir coğrafyanın birbirine entegrasyonudur. Yani geri kalmış, dünya pazarlarına uzak kalan Orta Asya'nın orta Sibirya'nın ham maddesinin sanayi ülkeleri ile buluşması demektir. Marmaray projesi bunun uzantısıdır. Çünkü Marmaray yapılırken de yolcu taşımacılığından çok demiryolu taşımacılığı için yapılmış olan bir proje. Bunun gündüzü metro olarak yolcu taşırken asıl gece vardiyasında demiryoluyla yük taşımaya atfedilmiş bir proje. Şimdi bu kuzeyden gelen aksın; Sivas üzerinden Sivas Çetinkaya üzerinden güneye inen bir kolu var ki bu Malatya Kahramanmaraş üzerinden Mersin limanına çıkan bir yoldur. Bunun içinde Kafkas ülkeleri olsun İran olsun Kafkas ülkelerinin ötesinde ister orta Sibirya veya orta Asya'dan pekine kadar uzanan bölgeler bu güney Akdeniz'e bağlantı kurmak isteyen bütün yükler Mersin'e inmek zorunda. Bu bağlantının yapılabilmesi içinde Mersinlilerin bunu yüksek sesle dile getirerek, bu hızlı demiryolu projesi gündemdeyken Çetinkaya Mersin bağlantısının modernize edilmesi hızlı trene dönüştürülmesi esastır."dedi.

" Demiryolunun güney ayağının da hızlı trene bağlanması lazım"

Seçim öncesinde sayın bakana Mersin MESİAD ziyaretinde özelikle bu konuyu vurguladığını belirten MESİAD Başkanlar Kurulu Başkanı 7 Mustafa Güler, "Her yükün bir limana çıkması lazım. Her yükün tamamı kuzey Avrupa'ya gitmiyor. Bir bölümü de güney Avrupa ve Afrika'ya gidecek olan yüktür. Bunun çıkış kapısı da mutlak Mersin olmak zorunda ve demiryolu da Çetinkaya’ya kadar modernleştirilmiş olan, Sivas'tan Ankara'ya kadar oradan Avrupa'ya uzanan bu demiryolunun güney ayağının da hızlı trene bağlanması lazım. Bu Mersin ekonomisine ciddi bir potansiyel getiren bir ayak. Türkiye acısından da vazgeçilmez. "Dedi.

"Mersin'in liman kenti olması sebebiyle önemi büyük"

Demiryolunun yük taşımacılığının en önemli omurgası olduğunu dile getiren Güler, "Ekonominin bir denklemi vardır. Lojistik olmadan ulaştırma olmadan ticaret olmaz. Ticaret olmazsa üretim olmaz. Yani üretimin başlangıcı da gelişmenin büyümenin refahının başlangıcı da ulaşım ve taşımacılıktır. Onun için bunları sayarken demiryolunun hayatımızdaki ve özellikle Mersin’in liman kenti olması sebebiyle öneminin altını çizmek gerekir. Taşımacılıkta yük bir limana çıkacak ki dünyayla buluşsun. Liman ülkeleri bu anlamda buluşturan bir köprüdür. "Dedi

"Konya- Karaman- Mut demiryolu projesini önemsiyoruz"

MESİAD olarak önemle üzerinde durdukları Konya- Karaman- Mut demiryolu projesinin önemini vurgulayan Güler, "Bu projeler hazırlandı fizibiliteleri yapıldı. Yeni teknolojiyle tünel açmanın artık kolay olduğu bir döneme girdikten sonra artık bu hayal olmaktan çıktı. Özellikle Konya Karaman Kalkınma Ajansı bu projenin üzerinde çok durdu. Bunlar en kısa yoldan limana bağlanmak istiyorlar. Mut karaman Silifke yolu ile denize ulaşmak istiyorlar. Çünkü dünyada en büyük rekabet fiyattır, fiyatta da nakliye çok ciddi bir unsurdur. Nakliye toplam ticaretin yüzde 25 ini oluşturuyor. Dünya ticaret hacminin 80 trilyon dolar civarında olduğunu kabul edersek bu aşağı yukarı 20 trilyon dolarlık bir pasta demektir." diyerek konuya dikkat çekti.

"Taşucu limanı yük taşımacılığına açılmalı"

Taşucu limanının yük taşımacılığında Mersin açısından çok önemli olduğunu ifade eden Güler, "Çünkü bizim mevcut limanımız konteyner limanı. Halbuki orda parsel yük, dökme yük kargo yükü için bir limana ihtiyacımız var. Taşucu limanı bu anlamıyla yük taşımacılığına açılması gerekmektedir. Bu demir yolunun artık yatırıma dönüşmesi gerekmektedir. Hazırlanmakta olan Konya Karaman yolunun bir yandan Taşucu ile bağlantısı yapılırken diğer taraftan da Mersin limanına çıkması lazım. Geçmişte 1/ 100 bin ölçekli çevre düzeni planı yapılırken demiryolunu yine mevcut karayoluna paralel getirmişler. Kargıpınarı'na kadar gelmiş ondan sonrası yerleşim merkezlerine geldiği için orda kesmişler. Demiryolunu yaptığın zaman diğer ucu yoksa ya bunu yapmayacaksın ya da çıkış ararsınız karayolu ile paralel gelmek zorunda değilsiniz. Ben bunu karayolunda değil otoban yolundan paralel yapılmasını önermiştim o zaman tıkanmazsınız demiştim. Demir yolunu otobana paralel planladığınız zaman bize iki şey kazandırır. Biri Konya'dan gelecek olan yükün limana erişmesinin sağlayacaktır. Diğeri Mersin açısından da bizim kuzeyi kullanmamızı sağlayacaktır. Çünkü güney de çalışacaktır. Kuzeyde yani otobana paralel olarak giden demir yolu çalıştırdığınız zaman lojistik merkezinin kuzeyde oluşmasını sağlayacaktır. İki organize sanayi bölgemiz sıkışmış, tarım alanlarını çıkarmak lazım. Onu otobanın kuzeyine tarım dışı araziye çıkarıp demir yolu bağlantısını yaptığımız zaman muazzam bir entegrasyon sağlamış oluruz.

"Demiryolu ağları Mersin'in önünü açacaktır"

Konya -Karaman şu anda yeni bağlanan yolu Ankara İstanbul üzerinden batıya bağlandığını belirten Mustafa Güler, " Bunun güneyden gelen ipek yoluna mersinden de bağlanabilir. Mersin üzerinden bağlanması için de doğu batı aksının tren yolu güzergahının doğru tespit edilmesi lazım. Hem Mersin'in iş potansiyelinde önünü açacak hem de çok güçlü bir organize sanayi bölgesinin kurulmasında aynı zamanda da yıllardır çözemediğimiz lojistik merkez meselesini çözecek. Çünkü güneyde tarım arazisine girmememiz için yeni bir alan çıkarmamız lazım. Bu demiryolu ağı bize Mersin'in önünü açacaktır." dedi.

"5000 dönümlük lojistik merkeze ihtiyaç var"

En az 5000 dönümlük bir lojistik merkeze ihtiyaç olduğunu belirten Güler, " Çünkü planlanan ana konteyner limanı mevcut 1 milyon 200 bin TEU civarında olan işleme kapasitesini 14 milyon TEU çıkaracak. Bu devasa büyüklüğe cevap verebilecek potansiyel var. Kuzeydeki demir yolu Mersin'in önünü açacaktır. Dev bir lojistik merkezini kurulması lazım Mersin limanı gibi bu kadar hinterlandı geniş olan bir ilde yalnız Mersinliler değil daha çok yüksek olan dış dinamiklerimize Mersin'de yatırım yapmak isteyenlerin iştahını kabartacaktır. Buraya yurt dışındaki uluslararası lojistik firmaları merkez açacaktır. Aynı şekilde sanayi illerimiz olan başta Gaziantep, Karaman, Maraş, Adana, Kayseri, Konya vb. doğuya doğru istediğiniz kadar uzatın kendi yük transferleri için yeni lojistik alanı top yekün depolama montaj da dahil olduğu bir yerde yeni bir kentin kurulması demektir. Bu kent içerisinde bütün tırların oraya çıkması dev bir ticaret kenti demektir. "dedi.

"Lojistik merkezi için Mersin'in kuzeyi uygun bir bölge"

Güler, "Organize sanayi bölgesinin altında küçük bir alan ilan etmişlerdi. Serbest bölgeden kuzeye bağlantı yolunun çevresinde oluşmuş lojistik bir bölge var. Yerleşmiş bir potansiyel var. Hazır 8 km otobanla bağlantılı yolu var. Orada Arpaçsakarlar'ın kuzeyinde ve doğusunda ciddi bir arazi var. Lojistik arazisi aynı zamanda imara açık yetmediği yerde karşıda Camili köyü var. Yani genişleme alanı var. Çünkü orayı lojistik merkez ilan ettiğin zaman organize sanayi merkezinin bir bölümünü limanla bağlantı koridoru açmanız lazım ki bu yük oradan buraya taşınabilsin. Oradan buraya aşağı yukarı 20-25 km lik bir mesafe var ve bu yükün transfer edilmesi lazım ve bu kadar yolu karayolundan buraya transfer etmek için ciddi bir yol gerekiyor. Halbu ki dediğimiz bu potansiyel için burada zaten hazır limana ve serbest bölgeye giren kuzeyden gelen bir bağlantı yolu yani hazır otoban yolu var. Kuzeyde tarım dışı arazi var. Çünkü organize sanayi bölgesinin altında yaparsan güneyde tarım arazisine girmek zorunda kalır. Oraya girmemek için kuzeyde Resul köyü ve Camili köyüne doğru gittiğiniz zaman kayalık makilerin olduğu bir yer. Burası tarım dışı arazi amacına uygun olarak kullanma açısından hem hazır yol bağlantısı var hazır oluşmuş bir alt yapı var. Buraya girdiğimiz zaman çok hızlı bir biçimde lojistik merkezinin Mersin'de gerçekleşmesini sağlarız.

Tüm bunlar dev yeni bir ticaret kenti yaratır. 1600-1700 tane tırımızın olduğu bir yer buraya çıkacak. Şehir içi trafiği ve onların park alanı sorunu ortadan kalkacaktır. Dış ticaret firmaları, dünyanın en büyük lojistik firmaları burada yer edinebileceklerdir. Burası 5000 bin dönümlük bir alan üzerine kurulduğu zaman lojistik merkezlerin yükün elle işlendiği ve liman yükleme aktarma yeri olacaktır."dedi.